Asistan hekimlerin haklarında ayrım olamaz!
Ankara Tabip Odası Hukuk Bürosu üniversitelerin tıp fakültelerinde uzmanlık eğitimi görenlere yapılan ödemelerin, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki emsallerinden az olamayacağına dair bir bilgilendirme notu paylaştı. Avukat Ender Büyükçulha tarafından hazırlanan bilgi notunda şu ifadelere yer verildi:
“Ankara’daki üniversitelerin tıp fakültelerinde uzmanlık veya yan dal uzmanlık eğitimi gören ve de kadroları 2914 Sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu ile 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu kapsamında araştırma görevlisi olarak üniversitede bulunan asistan hekimlerimiz; Sağlık Bakanlığı kadrosunda olup da, kendileri ile aynı unvan ve pozisyonda bulunan asistan hekim meslektaşlarına nazaran eksik ödeme aldıklarını dile getirmektedirler.
Ancak; 2809 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu Geçici Madde 3’de (c) bendinin beşinci fıkrasında;
“Üniversitelerde tıpta uzmanlık öğrenimi yapmakta olanlara verilecek aylık ve her türlü ödemelerin net tutarı, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının aynı durumda bulunan personeline verilen aylık ve her türlü ödemelerin net tutarından az olması halinde aradaki fark kendilerine hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ilgili üniversite bütçesinden ödenir” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu Madde 50’nin (e) fıkrasında da;
“Tıpta uzmanlık öğrenimi yapanlara verilecek aylık veya ödeneklerin tespitinde, aynı durumda bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığındaki personelin aylık ve ödenekleri gözönünde tutulur” denilmektedir.
2914 Sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu Madde 20’de ise; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır” kuralı mevcuttur.
Değinilen mevzuat hükümleri yanında yerleşik yargı kararları ile Maliye Bakanlığı’nın yazılı görüşleri de dikkate alındığında; kadrosu araştırma görevlisi olarak üniversitede bulunan asistan hekimlerimize yapılan ödemelerin, kadrosu Sağlık Bakanlığı’nda olan emsallerine yapılan ödemelerden az olamayacağı; mali tabloda oluşan farkın ise, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ilgili üniversite bütçesinden asistan hekimlerimize ödenmesi gerektiği görülmektedir.
Bu kapsamda bir asistan hekimimiz adına, aksi uygulamalarda bulunan bir üniversite rektörlüğü aleyhinde, Odamız hukuk bürosunun katkısı ile idari yargıya da başvurulmuştur. Bu davada elde edilecek lehe karar doğrultusunda benzer durumdaki asistan hekimlerimiz lehine bir tablonun ivedilikle yaratılması amaçlanmaktadır.
Odamız ve hukuk büromuz, benzer durumdaki asistan hekimlerimize hukuki destek sunmaya da hazırdır. Ancak her durumda üniversite rektörlüklerinin, değinilen mevzuat hükümlerini de dikkate alarak, söz konusu eşitsizliği ve mağduriyeti derhal gidermeleri, açık bir hukuki bir gerekliliktir.”