ATO’dan

Paylaş:

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu


Sağlıkta şiddetin giderek arttığı bir dönemi yaşadık. Yurdun dört bir yanından Urfa, Samsun, İzmir, Van, Ankara, Kocaeli…, hastane acillerinden aile sağlığı merkezlerine kadar her yerde şiddet. Hastane içine rahatça sokulan, ateşlenen silahlar ( Ankara EAH ), kırılan kemikler, sıkılan boğazlar, ölüme ramak kala durumunda her şiddet eylemi. Vatandaşı da incitmeyelim tweetleri dışında hiçbir şey yapmayan Sağlık Bakanı. Geçen yıl biri doktor, biri güvenlik görevlisi iki sağlık çalışanını kaybettik sağlıkta şiddet sonucu. Neyi bekliyorsunuz Sayın Bakan.

Aynı gün üç genç meslektaşımız intihar etti. Mersin, Adıyaman, Adana. Bu intiharlara yönelik herhangi bir araştırma, soruşturma var mıdır? Mobbing, stres, yoğun ve yorucu çalışma koşulları araştırılacak mı, yoksa yine hiçbir şey olmamış gibi mi davranılacak.

Bilkent Şehir Hastanesi, ardından geçen yıl açılan Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle kapatılan hastaneler (en son Dışkapı EAH ile Dr. Sami Ulus EAH) vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini oldukça güçleştirdi. Kapatılan hastanelerimizde hekimlerin istekleri dışında görevlendirmeler, öğretim üyelerinin, akademik personelin asistanlardan ayrı düşürülmesi, mobbing, özlük haklarında yaşanan kayıplar meslektaşlarımızı oldukça bunaltmış durumda. Tabip Odası olarak örgütsel ve hukuksal açıdan meslektaşlarımıza her türlü desteği sunmak için çaba sarf ediyoruz.

Yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde katıldığı basın açıklaması gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma açılan ve açığa alınan Dr. Ayşe Uğurlu için yapmış olduğumuz açıklamalar ve hukuki girişimler neticesinde savcılık soruşturması takipsizlikle sonuçlanmıştır. Ardından Ekim ayında Dr. Ayşe Uğurlu’ya görevine dönebileceğinin bildirilmesi ile bu keyfi ve hukuksuz uygulama sona ermiştir. 

Doğaya, yeşile olan saldırganlık hız kesmiyor. Türkiye’nin her tarafını maden ocaklarına çeviren iktidar destekli sermaye uzun süredir gözünü Akbelen’e dikmiş durumda. Yıllardır ormanları için direnen köylülerin, çevrecilerin karşısına jandarmayı diken siyasi iktidar, bir taraftan da depremin yıktığı Hatay’ın Dikmece köyünde, uygun arazileri değil de köylülerin zeytin ağaçlarını keserek TOKİ konutları yapma derdinde. Kötülüğün sınırı yok.

Akbelen ve Dikmece’den gelen köylüleri Ankara’da karşıladık. Yaptığımız ortak basın açıklaması sonrası TBMM’ye uğurladık. 2006 yılında kaybettiğimiz Eski TTB Başkanı Füsun Sayek adına düzenlenen etkinlik nedeniyle gittiğimiz Hatay’da Dikmece köyünü ziyaret ettik, köylülere dayanışma içinde olacağımızı bir kez daha ifade ettik.

Ankara’nın merkezinde daha önce yıkılan Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı Konservatuar ile Turizm Meslek Lisesi’nin olduğu eğitim alanı Diyanet’e devredilmiş ve ibadet alanına çevrilmeye çalışılıyor. Daha önce Danıştay tarafından iptal edilen düzenleme, bu dönem Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçerek tekrar gündeme geldi. Yeşil kalması gereken alan ibadet alanı olarak betonlaştırılmaya, rant alanına dönüştürülmeye çalışılıyor.

Bu girişime karşı toplanan imzalar Mimarlar Odası Ankara Şube, Ankara Tabip Odası ile bölgede oturan vatandaşların katılımıyla yapılan basın açıklaması sonrası ABB Başkanlığı’na iletildi.

Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde 200 binin, Dünya’da 6 milyonun üzerinde can alan Covid-19 Pandemisi bu yılda ERİS varyantı ile yeniden alarm veriyor. Sağlık Bakanlığı’nın duyarsız kaldığı ancak yapılan testlerde pozitifliğin gittikçe arttığı bu dönemde ATO olarak yetkililere yönelik gerekli uyarıları yapmanın yanında konuyu  gündemimize alarak Aile Hekimliği ve Pratisyen Hekim Komisyonu ile Prof. Dr. Özlem Azap’ın katılımıyla eğitim programımızı da başlatmış olduk.

Yaz dönemi sonrası iki etkinliğimiz oldu. Bu yıl Ankara Tabip Odası’nın Kuruluşunun 94. Yılı nedeniyle geleneksel basın ve sağlık ödüllerimizi verdik. Bu yıl ödüllerimizde deprem bölgesi çalışmaları etkili oldu.

Bir diğer etkinlik olarak Cumhuriyet’in 100. Yılı kapsamında Rahmi M. Koç Müzesi’nde 16 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında “Cebeci Sıhhiye Hattında Tıbbiyeliler” fotoğraf sergisi düzenledik. Cumhuriyetin ilk 50 yılını kapsayan süreçte Ankara Tıp, Hacettepe Tıp ve Gülhane’de yetişen üyemiz hekimlerden ulaşabildiklerimizin albümlerinde yer alan fotoğraflar ile tıbbiyelileri, dönemin sağlık kurumları ve ortamını Ankaralı hekimler ve meraklılarıyla buluşturduk. Oldukça ilgi çeken sergi müzenin talebiyle bir hafta daha uzatıldı.

Ortadoğu’nun yine kan gölüne döndüğü bu günlerde, katliamların, savaşların son bulduğu, barış ve kardeşliğin egemen olduğu Türkiye ve dünya dileğimizle.