Ato'dan

Paylaş:

ATO’dan

Bu sayımız iki yıllık faaliyetlerimizin bir özeti şeklinde oluştu. Göreve geldiğimiz 2022 Nisan ayından itibaren gerek dünyada gerek bölgemizde gerekse ülkemizde yaşananlar olağan akışın çok ötesine geçti. Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas tarafından başlatılan bombalama ve şiddet harekâtı sonrası İsrail’in yüksek düzeyde Gazze’ye yönelik operasyon ve bombalamaları çoğu kadın ve çocuk on binlerce insanın ölümüyle soykırıma dönüştü. Yanı başımızda bunlar yaşanırken ülkemizin çok huzurlu olduğunu söylemek olanaksız. Milyonlarca mülteci/göçmenin sığındığı ülkemizde sıkıntılar artarken, zaman zaman terör saldırıları ile sınır ötesi operasyonlardan gelen asker ölümü haberleri hepimizi derinden yaraladı.

***

Bütün dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisi değişen varyantlarla devam etmekle birlikte, yetkililer tarafından herhangi bir önlem alınmadığı gibi, vatandaşlara bırakılan bireysel korunma önlemleri de doğal olarak karşılık bulmadı. Sonuç olarak; yoğunluktan adım atılamayan ASM ve aciller ile boş yatak bulunmayan yoğun bakımlar oluştu. Artık kimin hangi solunum yolu enfeksiyonu geçirdiği, hangi etkenin komplikasyonu sonucu yoğun bakıma yattığı ve öldüğü tespit edilemiyor.

***

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerle yıkıldık. Başta Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya olmak üzere 11 ilimizde milyonlarca vatandaşımızın etkilendiği depremlerde, yüzbinlerce bina yıkıldı, hasar gördü, resmi rakamlarla 53 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, yüzbinlerce insanımız yaralandı. Hatay başta olmak üzere onlarca hastane, yüzlerce aile sağlığı merkezi ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. 107’si hekim 463 sağlık çalışanı da depremlerde yaşamını yitirdi. 5 hekimin cenazesine ise hala ulaşılmış değil.

Deprem(ler) sonrası sağlık çalışanları başta olmak üzere ülke genelinde yoğun bir faaliyet başladı. İlk saatlerden itibaren görevlendirme ya da gönüllü; organize ya da bireysel olarak deprem bölgesine hareket edildi, malzeme ve insan desteği sağlanmaya çalışıldı. Merkezi hükümetin kendi ifadesiyle yetersiz kaldığı bu felakette, bölgede olağanüstü dayanışma gösteren, bugün dahi sınırlı olanaklarıyla desteği devam ettiren gönüllü kuruluşların varlığı umutları ayakta tutuyor.

TTB ve tabip odaları da deprem sonrası organize olarak bölgeye hareket etti. Ankara Tabip Odası olarak ilk günden itibaren gerek malzeme, gerek tıbbi ekipman, gerekse yaşamsal ihtiyaçlar hekimlerimizin, tıp öğrencilerinin ve vatandaşların katkılarıyla temin edilerek bölgeye gönderildi. Bölgede faaliyet göstermek üzere hekimlerimiz gönüllü olarak belirlenen bölgelere ulaştı. O günden bugüne katkı ve desteklerimiz sürüyor.

***

Sağlıkta şiddet hız kesmeden devam ediyor. Buna rağmen Beyaz Koda yansıyan şiddet verileri Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılmıyor. Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği-İMDAT’ın 2023 yılında şiddet verilerine ilişkin yaptığı çalışmada şiddetin bir önceki yıla göre yüzde 86 artış gösterdiğini, sadece medyaya yansıyan 457 şiddet vakasının yüzde 43’nün hemşirelere, yüzde 41’nin ise hekimlere yönelik gerçekleştiğini, giderek artan oranda da kesici, delici aletler ile silahların devreye girdiğini görüyoruz. Bu duruma ilişkin herhangi bir adım atılmadığı gibi, cezasızlık da saldırganları cesaretlendiren bir durum oluşturuyor.

***

Etlik Şehir Hastanesinin açılması sonrasında Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi de kapatılınca, merkezde kolay ulaşılabilen hastane kalmadı. Vatandaşlar randevu alabilirlerse beş dakikalık muayene için kilometrelerce yol kat edip saatlerce/günlerce sağlık hizmeti almak için çile çekiyorlar. Radyolojik ve girişimsel işlemler içinse aylar sonrasına hatta bir yıl sonrasına gün almak ancak mümkün oluyor.

Sağlığı koruma ve birinci basamak sağlık hizmetlerini önceleme yerine, hastane başvurusunu teşvik eden sistem 2023 yılında gerçekleşen 850 milyon poliklinikle övünüyor maalesef. Bu rakamın 150 milyonu ise acil servislere yapılan başvuru. Kişi başına hekime başvuru yıllık 10 civarında. Bu rakamlar sağlık hizmetlerinin sunumunda beş dakikalık muayeneler, telefon başında randevu kuyrukları, polikliniklerde, ASM’lerde şiddete yol açan kaotik bir tablonun oluşmasına, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gittikçe tükenmesine yol açıyor.

***

Sağlıkta şiddet, karşılık bulamayan yoğun ve yorucu çalışma koşulları ülkemizin siyasi iklimiyle birleşince her yıl binlerce meslektaşımız ( 2023 yılında TTB’den alınan iyi hal belgesi 3025 oldu) yurt dışına gidiyor.

Diğer yandan 2023 yılı içinde yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı tercihlerinin de gösterdiği gibi çocuk sağlığı ve hastalıkları ile yan dalları, göğüs cerrahisi, beyin cerrahisi gibi kimi bölümlerin tercih edilmemesi, önümüzdeki yıllarda bu bölümlerde ciddi şekilde hekim açığına yol açacaktır.

Keza şiddet ve yoğun çalışmaya sağlık alanında uygulanan popülist politikalar eklenince, birçok bölgede ihtiyaç duyulan hekimlerin ayrılması ya da istifasıyla vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminde sıkıntılar yaşanmaktadır.

Her ay üyelerimizle paylaştığımız hukuk çalışma raporumuzda meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardaki artış bir gösterge olması açısından önemlidir. ATO olarak başta şiddet olmak üzere hekimlerimize yönelik her türlü baskı ve hukuksuzlukta hekimlerimizin yanlarında olduk ve destek sunduk. Bundan sonra da her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın karşısında, meslektaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.

Hekimleri, sağlık çalışanlarını önemsemeyen, hiçbir yapıcı önlem almayan Sağlık Bakanlığı da, oluşan tablonun Sağlıkta Dönüşüm Programının bir sonucu olduğunu artık görmeli ve ona uygun adımlar atmalıdır.

 

***

Bu dönem birinci basamak hekimlerine yönelik eğitim faaliyetleri ile komisyonlarımızın yaptığı etkinlikler önemli bir yer tuttu.

Eğitim etkinlikleri gibi sosyal etkinliklerin  de yoğun olduğu bir dönem oldu. Düzenlediğimiz Kürecik, Çitköy-Alakamp, Tunceli-Munzur-Ovacık-Kemaliye gezilerimize katılan hekimler kısa süre de olsa şehrin karmaşasından çıkma fırsatı buldu.  

Mart ayında yapmayı planladığımız 14 Mart etkinliklerinin bir kısmını 6 Şubat depremleri nedeniyle  iptal ettik bir kısmını ise ileri tarihlere erteleyerek hayata geçirdik. 14 Mart etkinliklerimizden, Nazan Kesal’ın rol aldığı Yaralarım Aşktandır oyunu depremzede tıp öğrencileri yararına sahnelendi. Yine gelenekselleşen etkinliklerimizden Hekimlerin Sergisi’ne katılan hekimlerimizin birer eseri depremzede tıp öğrencileri yararına satışa sunuldu. Cumhuriyetin yüzüncü yılı dolayısıyla Cebeci Sıhhiye Hattında Tıbbiyeliler sergisini düzenledik.

***

29 Kasım 2023 tarihinde hekim milletvekilleriyle ATO’da bir araya geldik. Görüşmede emekli hekimlerimizden çalışırken yapılan kesinti ile SSK ve Bağ-Kur emekli hekimlerinin durumu, asistan hekimler arasında var olan maaş eşitsizliği ile nöbet sonrası izin sorunu, aile hekimlerinin ekonomik kriz ve enflasyon nedeniyle yaşadıkları zorluklar ile tıp fakültesi öğrencilerimize yönelik sosyal güvence ile intörn hekimlerin maaş eşitsizliğine yönelik sorunlar ele alındı.

***

30 Kasım’da ise Cumhuriyet kurumlarından 70 yıllık Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin görülen duruşmasında, somut bir gerekçe gösterilmeden Merkez Konsey üyeleri görevden alındı. Darbe dönemlerinde bile görülmeyen bu durum, Anayasal bir yapının, seçimle gelen üyelerinin, kendi denetim mekanizmaları dışında, gerekçesiz ve son dönemlerde sıkça başvurulan yargı eliyle görevden alınması özerkliğine yönelik bir girişimdir ve kabul edilemez.

Her şeye rağmen, ikinci yüzyılında Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan hekimler olarak mücadelemiz; Barış içinde yaşayacağımız laik, demokratik bir ülkede şiddetten arındırılmış bir sağlık ortamı için olacaktır.