ATO’dan açlık grevleri konusunda uyarı geldi
Yaklaşık 60 gündür Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ve KHK’lerle kamu görevinden men edilen bireylerin Ankara’da başlattıkları ve 30 güne yaklaşan açlık grevleri konusunda ATO, bilgilendirme broşürü hazırladı.
Açlık grevi sürecine olumlu ya da olumsuz herhangi bir katkıda bulunmayan ATO, broşürde açlık grevlerinin kişinin kendi iradeleriyle verdikleri bir tutum olduğunu belirtti. Hekimlere ve özelde cezaevi hekimlerine bu süreçte kimi baskıların olabileceğini öngören ATO, Tokyo ve Malta Bildirgeleri’nde hekimlere düşen sorumluluğun “Bir hükümlü beslenmeyi reddettiğinde, eğer hekim kişinin beslenmemenin yol açacağı olumsuz sonuçlar üzerinde tam ve doğru bir yargıya varacak yetenekte olduğu kanısında ise, bu kişiyi damardan beslemeyecektir. Beslenmeyi reddetmenin yol açacağı sonuçların hekim tarafından hükümlüye açıkça anlatılması ve bilgilendirilmiş rızasının alınması gerekir. Eğer hastanın bilinci bulanır ve koma nedeniyle kendi başına karar alamayacak durumda ise, müdahale edip etmeme hekim kararına bağlıdır.” şeklinde belirtildiğini hatırlattı.
Broşürde açlık grevi yapan kişilerle ilgili tıbbi süreç de paylaşılarak açlık grevi sürecinde karşılaşılabilecek durumlar konusunda hekimler bilgilendirildi.
Hekimler desteklemese de bireyin kararına saygı gösterir
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut da hekimlerin hiçbir zaman açlık grevleri ve ölüm oruçlarını önermedikleri gibi yanında da yer almadıklarını belirterek “Ancak bireyin, kendi bedeni üzerinde yürüteceği bu mücadele kararını, diğer yöntemleri kullandıktan sonra kullanmaya karar vermesi halinde, bireyin kararına saygı duyarız. Vücut bütünlüğü ve beden sağlığını sürdürebilmek için alınması gerekli tedbirleri belirtir ve bu konuda çalışmalarımızı yürütürüz.” dedi.
1975 Tokyo Bildirgesi ve 1991 Malta Bildirgesi’nin bu konuda hekimler için bağlayıcı olduğunu belirten Dr. Bulut, açlık grevi esnasında ve sonrasında yapılması gerekli tıbbi işlemleri “Açlık grevi süresinde tıbbi gözlem en çok önem arz eden husustur. Tansiyon, nabız, mide genişlemesi, bulantı, kusma varsa tıbbi onam alınarak NG sonda uygulanması, deri ve deri altı doku gerginliği, kilo kaybı ve halsizlik durumları değerlendirilmelidir. Açlık grevinde su alımı en az günde 1 litre olmalıdır. Günlük olarak 2 çay kaşığı tuz ve 5 büyük kaşık şeker suyla alınmalıdır. Bir tatlı kaşığı karbonatla ağız diş bakımı yapılmalıdır. Açlık grevlerinde en tehlikeli durum ensefalopati gelişmesidir. B1 vitamin desteği açısından günlük olarak en az 500 mg B1 vitaminiyle desteklenmelidir. Açlık grevinin sona ermesi durumunda da özel beslenme ile başlanması gerekmektedir. “ şeklinde açıkladı.