Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yaşanan olaylar sonrasında Ankara Tabip Odası heyetinin çocukları muayene etme talebi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildi.

Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan çocuklar arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. 21 Aralıkta yaşanan olayda 7 çocuk ve 14 infaz koruma memuru yaralandı. Yaralı çocukların hiçbirinin cezaevi dışındaki bir sağlık kurumuna sevkinin yapılmadığı bilgisi üzerine Ankara Tabip Odası, hekimlerden oluşan bir heyet belirleyerek, yaralı çocukları muayene etme talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.

ATO’nun yazılı başvurusunda  “Herhangi bir travma vakasında iç kanamaya neden olabilecek ve hayati tehlike oluşturabilecek iç organ yaralanmasının ivedikle tespit edilmesi; iskelet sistemi yaralanması ve özellikle santral sinir sistem yaralanmalarının ortaya konması için geniş donanımlı acil servis imkanları ile detaylı tıbbi protokollerin uygulanması gerekmektedir. Bu noktada çocukların tedavilerinin sadece cezaevi revirinde yapılmış olmasının tanı ve tedavi sürecinde eksikliğe neden olabileceği ve çocuklarda halen hayati tehlike bulunabileceği mutlaka dikkate alınmalıdır.” denildi.

ATO tarafından oluşturulan heyetin cezaevinde yaralı çocukları cezaevi hekimi ile birlikte muayene etme, tanı ve tedavi sürecini birlikte belirleme talebiyle 26 Aralık’ta Cumhuriyet Başsavcılığa yapılan başvuru bir gün sonra reddedildi. Cumhuriyet Başsavcılığı, ATO’ya verdiği cevapta, olaya karışan çocukların tedavilerinin kampüs içinde bulunan ve yaklaşık 15 uzman hekimin görev yaptığı hastanede yapıldığını, cezaevi revirinde yapılmadığını, cezaevi yerleşkesinde bulunan tüm tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin gerek görülmesi halinde Ankara Numune Hastanesinde yapılmakta olduğunu belirtti.

Açlık grevcilerin muayenesine de ret 

ATO’nun Sincan Cezaevinde bulunan açlık grevcilerinin muayenesine ilişkin talebi de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildi.

ATO tarafından Başsavcılığa 22 Ocak tarihinde iletilen başvuruda “Sincan  Cezaevinde bulunan açlık grevcilerinin; muayenesinin yapılması ve Dünya Tabipleri Birliği Malta ve Tokyo Bildirgelerine uygun şekilde açlık grevi ve beslenmeyi reddetmesinin sonuçları hakkında bilgilendirilmesi ile hastanın durumunun ve yaşam koşullarının hastaya, yakınlarına ve topluma güven verecek şekilde incelenip değerlendirilebilmesi amacıyla ATO tarafından belirlenecek bir heyetin Sincan Cezaevinde devam eden açlık grevinde, grevci mahpusların cezaevinde değerlendirilmesi” konusunda izin istendi.

Başvuruyu değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı  Ceza İnfaz Kurumlarındaki tüm tutuklu ve hükümlülerin muayenelerinin öncelikle kurum doktorları ve kampus içinde bulunan hastanedeki uzman doktorlar tarafından yapıldığı, gerek görüldüğü hallerde sevk edildikleri cevabını verdi. Başsavcılık, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların özel muayene ve takibine yönelik bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle ATO’nun talebini uygun görmedi.

Verilen yanıtlar, kendisine verilmiş olan görev ve yetkileri içinde “halkın sağlığını korumak, hekimlik mesleğinin ve tıp bilimin kamu yararına gelişimini sağlamak, bu  amaçlarla resmi makamlarla işbirliği içinde olmak” bulunan ATO’nun bu görevi yerine getirmesini engellemiş oldu.