Beslenme Yetersizliği Gelecekte Bir Sağlık Sorunu Olarak Karşımıza Çıkabilir

Gıda fiyatlarındaki artış ve giderek artan yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisi hakkında konuşan ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Laleş Tunç,  çocukluk çağında yetersiz beslenmeden kaynaklı hastalıkların ilerleyen dönemlerde daha sık görülebileceğini söyledi.

Hekim Postası

Alım gücünün düşmesi, gıda fiyatlarındaki fahiş artış özellikle yoksul ailelerde yetişen çocukları yetersiz beslenme riski ile karşı karşıya bırakıyor. Erişkinlik dönemi ile kıyasla çocukluk çağında yetersiz beslenmenin daha ciddi bir durum olduğunu belirten Dr. Tunç, “Çocukken büyüme ve gelişme için gerekli olan bir ya da daha fazla besin öğesinin vücut dengesini bozacak şekilde yetersiz ve dengesiz alınması  malnütrisyona sebep oluyor ki, bu hastalık ilerleyen yıllarda daha çok karşımıza çıkabilir. Yine ilerleyen zamanlarda kavruk ve bodur çocuk diye tanımladığımız boyu ve kilosu ortalamanın altında çocuklarla daha çok karşılaşacağız. Çünkü çocuklukta yeterli beslenmemenin ilerleyen zamanlarda geri döndürülme şansı ne yazık ki yok.” diye konuştu. 0-2 yaş aralığında çocukların beyin ve kemik gelişimi için ciddi adımlar atıldığını belirten Dr. Tunç, beslenme eksikliğinden ötürü gelişimi etkilenen çocuğu hayatı boyunca tamamlayamayacağı eksikliklerle baş başa bırakmış oluruz dedi.

Türkiye’de çocukların yüzde 30-40’ının öğün atlayarak günde 2 öğün veya daha az beslendiğini, bu öğünlerin de yeterli ve dengeli olmadığının altını çizen Dr. Tunç, çocuklar için özel beslenme programı izlenmesi gerekirken yoksul çocukların yetişkin gibi beslendiğini söyledi. Yoksulluğun sadece beslenme üzerinde değil temiz havaya, temiz suya erişimde de etkisi olduğunu belirten Dr. Tunç, bunlara bağlı viral hastalıkların yoksul çocuklarda daha sık görüldüğünü kaydetti.

Temel besinlerin okulda alınması sağlanmalı

Bu sorunun ciddi bir gündem haline getirilmesi gerektiğini belirten Dr. Tunç “Halk sağlığında ilk öğretilen şey bir toplumun gelişmişlik seviyesi ve sağlığının anne ve bebek ölümleri ile ölçüldüğüdür. Şayet yoksulluğa bağlı bu sorunları çözemezsek anne ve bebek ölümleri ilerde ciddi sorun haline gelebilir. Koruyucu hekimlik ve sosyal devlet ilkeleriyle bu sorunların çözüleceğini düşünüyoruz. Ancak çözülmezse ilerde sağlık hizmetine getireceği yük bugünkünden çok daha büyük olacak. “ diye konuştu.

Dr. Tunç, sorunun çözümüne ilişkin şunları söyledi: “Okul çağı çocukları için hayata geçirilen süt projeleri gibi projelerin sürdürülmesi hatta çocuğun eve gittiğinde ne yediğinden bağımsız olarak gelişme geriliğine yol açmayacak kadar temel kaloriyi, proteini, karbonhidrat, yağ, mineral ve vitaminleri okulda almasını sağlayacak daha etkili projeler hayata geçirmeliyiz. Bu besinleri bütün çocukların okulda alması hem fırsat eşitsizliği hem de gelişme geriliği sorunlarını ortadan kaldırmış olur.  Bir diğer konu da elbette 3 yaştan itibaren ücretsiz kreş olanağının sağlanması. Yoksullukla mücadelede kadınların da çalışma hayatına katılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Belediyeler aracılığıyla ücretsiz kreşlerin yaygınlaştırılmasının hem iş hayatına katılan annelerin kendi gelişimi hem de çocukların gelişimi açısından büyük artıları olacağını düşünüyoruz.”