Bülten Sayfalarında ATO Tarihi
Dr. Yüksel Bozer
Söyleşi: Dr. Kürşat Tokel
1988
… Ben 1965 yılında, arkadaşlarımın ısrarı ile tabip odalarına yönetici olarak seçildim. Arkadaşlarım başkan olarak beni destekliyordu. Ancak bizim listemizden bir kişi kazanamamıştı. Onun yerine sayın Necmi Ayanoğlu paşamız seçilmişti. Bir büyüğümüz olduğu için onu başkan yaptık. Beş ay kadar çalıştı, sonra ayrıldı. O zamandan itibaren, arkadaşlar başkanlık görevini bana verdiler. O dönemin sonuna kadar başkan kaldım. O halde 1965-1967 arasında beş ay hariç başkanlık yaptım. Sonra ikinci defa seçime girdik, o zaman bölgemize bağlı yaklaşık 2000 hekim vardı. İki yıl için bir daha yönetime geldim. Dört yıl oda başkanlığı yaptım. O zamanki kanuna göre iki dönem yönetim kurulunda bulunan kişi bir daha yönetim kuruluna seçilemiyordu. Daha sonraki seçimde de bu kez Haysiyet Divanına aday gösterildim. …Böylelikle toplam altı yıl ATO’nun çeşitli organlarında zevkle yöneticilik yaptım. 1971 yılında yapılan seçimde benim listemden yalnız ben kazandım, ancak diğer kazanan arkadaşların rahat çalışmasını sağlamak için bu görevden çekildim.
Dr. Turhan Temuçin
Söyleşi: Dr. Dost Zeyrek
1988
Ben tabip odası yönetimine ilk olarak 1971 yılında seçildim. Bu yönetim gelmeden önce ATO bürokratların görev aldığı, bakanlıkla işbirliği içinde çalışan bir kamu derneği durumundaydı. Biz ilk olarak asistanları örgütleyerek, özellikle de devlet hastanesi asistanlarını, yönetimi devraldık. Ben o zaman asistandım. O zaman özellikle devlet asistanlarının büyük sorunları vardı. Böylece tabandan destekle seçilen, belli amaçlarla gelen bir yönetim seçilmiş oluyordu. Bu seçimle tabip odası ilk defa yapılan çalışmalarla da demokratik kitle örgütü yapısı kazanıyordu. Fakat amaca ulaşmak için kitle katılımı çok düşüktü. Bütün çalışmaları oda yönetimindeki arkadaşlar sürdürüyordu. Çalışmalara dışardan çok az sayıdaki gönüllü arkadaş katılıyordu.
Bizim yönetimde bulunduğumuz dönem 12 Mart gibi çok özel bir dönemdi. Fakat şunu kesin olarak belirtmeliyim ki ATO olarak bu dönemde hiçbir baskıyla karşılaşmadık. Yine de yaşanan olağanüstü dönem ve sıkıyönetim koşulları çalışmalarımızı etkilemiştir. En büyük sorun ekonomik sorundu. O zamanlar bütün hekimler ATO’ya üye olmak zorundaydı. Fakat aidatlar çok düşüktü. En önemlisi bunları düzenli toplayacak gücümüz yoktu. Eğer üyeler gönüllü olarak odaya gelip aidatlarını verirlerse alabiliyorduk. Üyelerimizin çoğunun odada kaydı bile yoktu. Fakat o zamanlar bakanlıkla ilişkiler daha iyiydi. Kemal Demir zamanında odaya elli bin lira yardım alınmıştı.
Bizim dönemimizde ATO’nun dernek durumundan çıkarılıp, demokratik kitle örgütü olmasına çalışıldı. Fakat yine de yeterli katılım sağlanamadığından üyelerinden direkt olarak güç alan, onlarla kaynaşmış bir örgüt değildi. Bununla beraber kamuoyunda ve bakanlık nezdinde daha ağırlığı olan bir örgüttü.
Dr. Ahmet Yaycıoğlu
Söyleşi: Dr. Kürşad Yıldız
1988
Tabip odaları gücünü üyelerinin desteğinden, ilgisinden, maddi manevi katkısından ve yasalardan alan meslek kuruluşlarıdır. Yasalar, tabip odalarına belli yetkiler vermişlerse de, sadece yasalardan doğan güçle bir yere varmak mümkün değil, üye desteği şart. Bu destek birincisi odaların yasal olarak yerine getirmesi istenen konularda odaya kolaylık sağlamak, ikincisi odaların düzenlediği toplantılara ve çağrılara uyarak desteklediğini göstermek şeklinde olur.
Bunlar olursa, Tabip Odaları gerçekten güçlü teşekküller olarak kendini kabul ettirir. “Oda bize ne verdi ki?” sık duyulan bir eleştiridir. Oysa oda önce güç alacak ki üyesine bir şeyler versin. Oda desteği olursa üyelerine layık hizmet verebilir. Oda otokontrolü elden bırakmamalı. Mesleki saygınlık böyle korunabilir. Tüm üyelerin deontolojik kurallarına uyması dolaylı olarak odayı güçlendirir. Hekimlik mesleğinin onuruna gölge düşmezse, toplum da onu başüstünde taşır.
Veda, güzel günler için
Dr. Selim Ölçer
1988
…Koca 2 yıl geçti, arkaya dönüp ne söz verdik, ne dedik ne yaptık gözden geçirmek gerekirse
…Yaptıklarımız. Önemli konularda paneller yapıldı, farklı konu ve görüşlerde hekimler ve hekim olmayan uzmanların yazı yazdığı 14 bülten çıkarıldı, 20 birimde temsilci atandı, 400 üyemize İngilizce kursları düzenledik, konut kooperatifi kurulması için öncülük ettik. Kooperatif kuruldu, arsa alındı, odanın ve üyelerin hukuki sorunlarında yardımcı olan bir avukat tuttuk, işkenceye karşı çıkarak insan onur ve haysiyetini korumaya mesleğimizin gereğini yerine getirmeye çalıştık, tüm dünya hekimleri gibi Nükleer Savaşa karşı çıktık, Sağlık-Barış konulu şiir, karikatür, fotoğraf yarışması yapıldı, hekimler ve sağlık çalışanlarının el ürünleri, yapıtları sergilendi, resitaller, dia gösterileri düzenlendi, satranç, futbol, masa tenisi turnuvaları düzenlendi, geziler düzenlendi, uzmanlık dernekleriyle sağlıklı ilişkiler kurmaya çalışıldı, serbest hekimleri oda çevresinde örgütlemeye çalıştık, parasızlıktan lokal sözümüzü tutamadık...
… Eksik ve yanlış da yaptık. Affola. Sizlere, hekimlere layık olmaya çalıştık.