“Çocuklarımızın düşleri için çocuk katillerinin peşindeyiz!”

Ankara Tabip Odası, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu ve Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası çocuğa yönelik suçlara karşı basın açıklaması düzenledi.

Ankara emek meslek örgütlerinin üye ve yöneticilerinin katıldığı eylemde “Çocuklarımızın düşleri için çocuk katillerinin peşindeyiz!” yazılı pankart açıldı. 4 Temmuz Salı günü Kızılay’da gerçekleştirilen açıklamaya Ankara Tabip Odası yönetimi adına Genel Sekreter Dr. Ali Karakoç katıldı.

Kurumlar adına yapılan ortak açıklamada TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında kaybolan çocuk sayısının bazı illerin toplam nüfusunu geçerek 104 bin 531’e ulaştığı. kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar ve şiddet vakalarının son 16 yıldır artarak devam eden toplumsal sorun haline geldiği vurgulandı. Şiddet ve istismar vakalarının artmasında  iktidarın eğitim, kadın, aile, hukuk, adalet, demokrasi anlayışının ve bu alanlardaki politikalarının payı olduğuna dikkat çekildi.

Artan şiddet ve istismar vakalarını önlemek için önerilen idam ve hadım etme cezalarının temel hukuk ilkeleri ve evrensel insan haklarına aykırı olduğu belirtilen açıklamada “İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde, insan haklarına aykırı cezalandırma yöntemlerinin suçları ortadan kaldırdığı veya toplumsal sorunları çözdüğü görülmemiştir. Çocuk ve kadına yönelik cinsel şiddet suçlarına karşı sözü edilen en ağır cezaların uygulandığı ülkelerde bu tür suçlarda herhangi bir azalma olmadığı gibi artış görülmesi bu cezaların caydırıcı olmadığını, sorunu ortadan kaldırmadığını göstermektedir. İnsanlık vicdanını derinden yaralayan bu suçları ortadan kaldırmak için en etkili yöntemin modern dünyada olduğu gibi çocuk ve kadını merkeze alan sosyal, ekonomik ve hukuk politikalarının yerleştirilmesidir.” denildi.

Açıklamada Türkiye’nin de taraf olduğu  Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birçok maddesinin uygulamada yer bulmaması veya ihlal edilmesi çocuk istismarının kanayan bir yara olmasının en temel sebebi olarak gösterildi.

Açıklamaya katılan örgütler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine ve Çocuk Hakları Sözleşmesine uygun bütün önlemlerin devlet tarafından yaşama geçirilmesi beklentilerini yetkililere iletti.