Çevre kirliliğinin anne ve bebeklerin sağlığı üzerindeki etkileri konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan, kendini barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesine adamış Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu İstanbul’da yapılan operasyonla gözaltına alınmasının ardından Ankara’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

28 Şubat sürecinde de bir dizi haksızlığa uğrayan Dr. Hamzaoğlu hakkında Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde genç bir öğretim üyesiyken bir şikayet gerekçesiyle soruşturma açıldı. 1997 yılında gerekçe gösterilmeden İstanbul’a sürgün edildi. Başvurusu üzerine, Askeri İdari Mahkemesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla görevine döndü.1998 yılının Mayıs ayında görülen duruşmada mahkeme heyeti Genelkurmay’ın sunduğu delillerin hukuksal delil olarak kabul edilemeyeceğine hükmetti. Mahkemeyi kazanan Dr. Hamzaoğlu bu karara rağmen iki hafta sonraki YAŞ kararlarıyla ordudan resen emekli edildi.

Dr. Hamzaoğlu, 5 Ocak 2011’de Dilovası ve Kandıra’da annelerin ilk sütünde ve bebeklerin ilk kakalarında ağır metaller bulduğunu kamuoyuna açıklamış, bu verilerden hareketle Kocaeli’nde kapasite artışına gidilmesinin riskli olduğunu söylemişti. Dr. Hamzaoğlu’nun bu araştırması üzerine  Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye Başkanı Hamzaoğlu’nun “halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak…” suçundan yargılanması talebiyle savcılığa suç duyurusunda bulundular. Savcılık prosedüre uygun olarak yetkisizlik kararı verdi ve dosyayı incelenmek üzere Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü’ne iletti. Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü ise ön soruşturmaya gerek duymadan, Hamzaoğlu hakkında cezai soruşturma süreci başlattı. Bu dönemde sivil toplum örgütleri ve halk desteğiyle Dr. Hamzaoğlu’nun yanında durdu. Bir süre sonra da  Kocaeli Üniversitesi’nin soruşturma kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile alınan kararla, Hamzaoğlu’nun hatalı olmadığı, soruşturmayı gerektirecek bir durum olmadığı sonucuna varıldı.

Hayatı mücadele ile geçen Dr. Hamzaoğlu, Barış İmzacısı olması nedeniyle 1 Eylül 2016 tarihinde yayımlanan  672 sayılı KHK ile üniversite den ihraç edildi. O günden beri 19 akademisyenle birlikte kurdukları Kocaeli Dayanışma Akademisi’nde (KODA) derslerini sürdürüyordu.