Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sağlık emek-meslek örgütlerinin çağrısını yaptığı “Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” başlıklı Beyaz Miting 29 Mayıs 2022 günü Ankara Anıtpark’ta gerçekleştirildi.
Kadıköy’den 23 Kasım’da başlayıp 27 Kasım’da Ankara’da yapılan Beyaz Forumla sona eren Beyaz Yürüyüş, 26 Ocak-4 Şubat tarihlerinde tutulan Beyaz Nöbet, 15 Aralık, 8 Şubat, 14-15 Mart G(ö)REV eylemlerinin ardından hekimler son olarak 29 Mayıs’ta, Ankara’da düzenlenen Beyaz Miting ile meydanlardan seslerini duyurdu.
Sağlığın farklı alanlarından binlerce emekçi, Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Anıtpark’ı doldurdu. Genç hekimlerin yoğun bir katılımının olduğu kortej “Sağlıklı bir gelecek ellerimizde”, “Karanlığa karşı mesleğimize sahip çıkıyoruz”, “Sermayeye değil, sağlığa bütçe”, “Sağlıkta şiddet sona ersin”, “5 dakikada hekimlik yapılmaz, 5 dakikada sağlık olmaz”, “Ek ödeme değil, tek ödeme”, “Emeğimizin karşılığı insanca yaşanabilir gelir istiyoruz”, “Şehir-şirket hastanelerinden vazgeçilmelidir”, “36 saat nöbet öldürüyor” yazılı dövizler ve sloganlar eşliğinde Anıtpark’a giriş yaptı. Sağlıkta şiddet sonucu 29 Mayıs 2015’te yaşamını yitiren Dr. Kamil Furtun için hazırlanan pankart da miting alanında yer aldı.
Sunuculuğunu, ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Erden ve SES Ankara Şube Eşbaşkanı Nazan Karacabey’in yaptığı miting Covid-19 ile mücadele ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. Ankara Valiliği’nin Beyaz Miting’in örgütlenme sürecindeki yasakçı ve engelleyici tavrı da kürsüden kınandı. Daha sonra mitingin çağrıcısı olan 7 örgütün yöneticileri hazırladıkları açıklamaları yaptı.
İlk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı sözlerine şöyle başladı: “Emeğimizi değersizleştirenlere karşı, bizi küçücük poliklinik odalarına sıkıştırıp birbirimizden ayıranlara, performansa mecbur edip yoksullaştıranlara, sağlıkta dönüşümün tahrip ettiği sağlığımızın günah keçisi yapanlara, bitmeyen günlere hapsedip tüketerek kamyon altına sürenlere inat değerimizin farkındayız. Biz sağlığımızı korumak için, nitelikli, etik değerlerimizle bütünleştirdiğimiz bir hekimliği sürdürebilmek için mücadele ederken, bugün Ankara’da hep birlikte ‘Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin’ diye bir kez daha seslerimizi, direncimizi birbirine katıyoruz.” Taleplerinin tüm topluma dönük olduğunu, sağlıksızlık üreten ne varsa ona karşı mücadele ettiklerini söyleyen Korur Fincancı, sağlık çalışanlarını yabancılaşmaya, parçalayıp bölmeye, düşmanlaştırmaya inat birlikte değiştirebilmenin gücüyle alanda olduklarını ifade etti. Korur Fincancı, Edip Cansever’in Umuş şiirine atıfla “Gelin, o yeni başlangıçları birlikte var edelim” diyerek konuşmasını noktaladı.
Dr. Korur Fincancı’nın ardından TTB Tıp Öğrenci Kolu ve SES Öğrenci Komisyonu’nu temsilen Esma Eylem Dede, BDS Genel Başkanı Can Kirişçi, Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Ahmet Keleş, SHUDER Genel Başkanı Ramazan Yücel, Tüm Rad-Der Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, Dev Sağlık-İş MYK üyesi Cumali Bolat, SES Eş Başkanı Selma Atabey ve KHK’li sağlık çalışanlarını temsilen Aslıhan Han konuşma yaptı
Yapılan konuşmalardan önce çıkan başlıklar:
TTB: Emeğimize, mesleğimize, hekimlik değerlerimize sahip çıkıyor, sağlık 5 dakikaya sığmaz diyoruz. Hastaneler işletme, hastalar müşteri, bizler köle olmak istemiyoruz.
Dev Sağlık- İş: Geçinemiyoruz, insanca yaşayacak ücret istiyoruz! Sağlığa ayrılan bütçe artırılmalı, aylıklarımız insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olmalıdır.
Tarım Orkam Sen: Tüm canlılar için sağlık üreten, sağlık üretiminin devamlılığını sağlayan bütün çalışanları kapsayan etkili bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz.
TÖK: Nitelikli, toplumsal cinsiyet eşitlikçi, parasız, bilimsel, anadilinde sağlık eğitimi istiyoruz.
BDS: Aile hekimliği ceza yönetmeliği, mobbing, KHK, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması baskısına son verilmelidir. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, basamaklı sağlık sistemine geçilmelidir.
Tüm Rad-Der: Covid-19 meslek hastalığı sayılmalıdır.
SHUDER: Sadaka kültürünü pekiştiren sosyal yardım politikaları yerine hak temelli sosyal hizmet politikaları geliştirilmeli, sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarına birlikte çözüm üretilmelidir.
SES: Katkı payı adı altında sağlığa erişimi paralı hale getiren uygulamalardan vazgeçilmeli sağlık herkes için parasız olmalıdır.