Geçmişten Bugüne Ankara Tabip Odası Yayınları
Uzun yıllar boyunca yayın çıkarmayı başaran meslek örgütlerinden biri olan Ankara Tabip Odası, 70’li yıllardan bu yana 5 basılı yayınla hekimlere ulaştı.
Ankara Tabip Odası 1975 yılında aylık yayın organı Ankara Tabip Odası Bülteni (ATOB) ile başladı yayın serüvenine. 64 sayfalık tıbbi-bilimsel içerikli bir dergi olarak hazırlanan ATOB 5000 adet basılıyor ve Ankara dışında Bursa, Diyarbakır ve Adana’da da dağıtılıyordu. Ülke genelinde ekonomik sıkıntıların yaşandığı o yıllarda elbette ki işin ekonomik boyutu “İlk Sayıda…” başlıklı giriş yazısında “Çağdaş teknolojinin en son yeniliklerinden yararlanılarak dizilip hazırlanmıştır. Bütün, bunlar şimdilik tam belli olmamakla birlikte Ankara Tabip Odasına epeyce yüklü bir faturaya mal olacaktır” ifadeleri ile yerini almıştı. 64 sayfayı dolduracak kadar yazı bulmanın, özellikle yazılarda bilimsel niteliğin kaybolmamasına gösterilen özenin zorluklarından da bahsediliyordu bu yazıda.
Bir ay gibi kısa bir sürede hazırlanmıştı ATOB. Bu kısa sürede yazılar toplanmış, matbaalarla görüşülmüş, reklam ve abone işleri planlanmış ve görüşmeler yapılmış, bu işler sürerken ATOB bir tasarım seviyesinde tutulmuş hiç kimse veya kuruluşla taahhüde girişilmemeye dikkat edilmiş.
Dr. Hamdi Öğüş’ün başkanlık dönemine denk gelen bu süreçte ATO yöneticilerinin ve ATOB çalışanlarının temel kriteri eğer bir ayda 64 sayfalık bir derginin ilk sayısı hazırlanabilirse daha sonraki sayıların aynı süre içinde çok daha
kolay hazırlanacağı olmuş.
Derginin ortaya çıkış süreci “biraz amatör ruh ile biraz profesyonelce çalışma alışkanlığının sistemli bir şekilde bir araya getirilmesi” olarak formüle edilmişti bu yazıda. İyi niyetli bir girişimin ürünü olan ATOB’un, pek çok iyi niyetli girişimin başına gelen yayın hayatına bir süre ara vermek durumunu yaşamaması için okuyuculardan dergiye yazı, derleme, mektup göndermeleri ve abone olmaları isteniyordu.
Ve yazının sonunda ilk sayının eksikleri “İlk sayımızda pek çok eksiklikler vardır. Bu sayının sizin istediğiniz gibi bir sayı olmadığını düşünmeyiniz. Çünkü bu sayı bizim de istediğimiz gibi değildir” cümleleri ile kabulleniliyordu. Ekim 1975’te birinci sayısı çıkan ATOB, 1976 yılına kadar 4 sayı olarak hekimlerle buluştu.
TOB
Şubat 1976’da 5. Sayıda ATOB, Ankara ve İzmir Tabip Odaları Bülteni (TOB) adı ile iki tabip odasının ortak yayını olarak okuyucuların karşısına çıktı.
Bu birleşmenin gerekçesi TOB’un ilk sayısında “Sağlık sorunlarının nedenlerine ve çözüm yollarına, dünyaya aynı bakış açısıyla bakan iki oda, ötedenberi görüş ve çalışmalarını tek bir yayın organında odaklaştırmayı düşünmekte idiler. Öte yandan aynı görüşleri iki ayrı dergide işlemek, zaten kıt olan mali olanaklarımız ve masraflar açısından anlamsızdı. Bu bakımdan tek bir yayın organında birleşme gereği duyuldu.” ifadeleri ile açıklanmıştı. 1976’nın Haziran’ına kadar aylık çıkan dergi, Haziran’dan itibaren iki aylık, 1977 yılında ise aylık olarak okuyucu ile buluştu.
Ancak bu birliktelik 1977 Eylül-Ekim sayısına kadar sürdü. Bültenin bu sayısında yer alan ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi adına Başkan Dr. Erdal Atabek’in kaleme aldığı “Toplum ve Hekim Çıkarken” başlıklı yazıda bir bültenden dergiye dönüşerek işlev yapan TOB’un artık kendisini de aştığı, Ankara ve İzmir Tabip Odaları dergisinin bundan sonra daha genişleyerek Türk Tabipleri Birliği’nin 29 tabip odasının dergisi olarak işlevini sürdüreceği duyuruluyordu.
TTB Büyük Kongresinde alınan yayınların merkezileştirilmesi kararına uygun olarak atılan bu adımla Birliğin iki yayın organı yaşama geçiyordu. Aylık yayın yapacak Toplum ve Hekim dergisi için Dr. Atabek “Toplum ve Hekim, insan sağlığına, insanın sağlık hakkına, çağdaş sağlık ilkelerine, sosyal bilimin ışığında bir bakış getirecek. Sosyal araştırmalar, bilimsel çalışmalar grup incelemeleri yoluyla, ülkemiz özelinde insanın sağlığını, durumunu, haklarını anlamaya çalışacağız.” açıklamasını yapıyordu.
Bu esnada İstanbul Tabip Odasınca çıkarılan “Sesiniz” de “Hekimin Sesi” adını alarak 29 tabip odasının gazetesi olarak işlevini sürdürecekti.
Ankara Tabip Odası Bülteni
Toplumsal çalkantılar ve sonrasında gelen baskıcı rejim ülkedeki tüm sivil toplum örgütleri, sendikalar gibi meslek örgütlerinin de çalışmalarına ket vurdu.
80 sonrası yıllarda Ankara Tabip Odası’nın ulaştığımız ilk yayını Ankara Tabip Odası Bülteni’nin14 Mart 1985 Özel Sayısı oldu. Bu özel sayının “Mutlu Başlangıç” başlıklı giriş yazısını kaleme alan dönemin ATO Başkanı Dr. Ahmet Yaycıoğlu hekimler ve Tabip Odasının bütünleşmesine katkısı olur düşüncesi ile belirli aralıklarla bir bülten çıkarma isteklerini dile getiriyordu. Ancak bu tarihten 1986 yılına kadar bültenin herhangi bir sayısının çıkarılamadığını 1986 yılında birinci sayısı çıkan Ankara Tabip Odası Bülteninin “Tekrar Başlarken” başlıklı yazısında yine Dr. Yaycıoğlu yazdığı satırlardan anlıyoruz.
Bu yazıda 14 Mart 1985 özel sayısı ile tekrar yayın hayatına başlamış olduklarını ifade ediyordu Dr. Yaycıoğlu. Devamlı ve ücretsiz bir bülteni Tabip Odasına büyük bir yük getirmeden çıkarmayı sürdürmek istediklerini belirten Dr. Yaycıoğlu bu nedenle bültende profesyonel hiçbir çalışan olmadığını belirtiyordu. Geçen süre zarfında bülten yaprakları kadar dilekçe yazarak ilgili bütün kurumlardan yardım, malumat, bilgi istediğini bu yüzden bültenin vaat edilen sürede çıkmadığını anlatan Dr. Yaycıoğlu satırlarını “ATO Yönetim Kurulunun, Yayın Kurulunun ve sizlerin sabrı taşmış olabilir. Fakat size ne yapalım bir şey bulunmuyor demedim. Bültende göreceğiniz gibi çok imkanları olan resmi kuruluşların bile başaramadığını başarıp pek çok tarihi bilgiyi ve hakikatleri ortaya çıkardık. Bülteni okuyunca gecikmeyi bağışlayacağınızı ümit ediyorum.” diye sürdürüyordu. Bültenin 1987 yılı Kasım-Aralık sayısında periyotta mali sıkıntılardan kaynaklı gecikmeler yaşandığı, bunun yanında yine bu sayıda yeni bir hamle yapılarak renkli kapağa geçildiği görülüyor.
ATOB Yeniden
90’lı yıllara gelindiğinde Ankara-Kırıkkale Tabip Odası olarak hizmet veren ATO’nun bülteni ATOB Ankara-Kırıkkale yayın organı olarak okuyucuyla buluştu. Bülteni basan yayınevi ile sözleşme bittikten sonra bülten mali sıkıntılardan ötürü bir süre çıkmadı. 1991 yılının Ocak Şubat sayısında yer alan “Nerede Kalmıştık? Ve işte, yine çıkıyoruz. Bütün hekimlere merhaba!” başlıklı yazı ile yeni bir şirketle sözleşme yapıldığı ve bültenin tekrar çıkacağı duyuruluyordu.
Hekimden Hekime
1993 yılında ATOB yerini Ankara Tabip Odasının iki aylık periyotlarla ücretsiz olarak okuyucuyla buluşan yayın organı Hekimden Hekime dergisine bıraktı. Derginin 1. Sayfasının iç kapağında Dergiye “Hekimden Hekime ismini öneren AÜTF Tıbbi Etik Kürsüsüne ve Dr. Yaman Örs’e ve Hekimden Hekime logosu taslağının yaratılmasındaki yardımlarından dolayı Serpil Aksaz ile Dr. Mehmet Gök- alpay’a teşekkür iletiliyordu. İlk sayıda yer alan Merhaba yazısında gazetenin, hekimlerden gelecek yazılarla daha nitelikli bir gazeteye dönüşeceği umut ediliyordu.
Hekim Postası
2005 yılına gelindiğinde ise Hekim Postası bayrağı Hekimden Hekime’den alarak yayın hayatına başladı. Hekim Postası 2005 yılından bugüne ara vermeden iki ya da üç aylık periyotlarla 100 sayıyı devirdi. Pandemi dönemine kadar her sayısı on iki bin adet basılan ve ücretsiz dağılan, pandemiden sonra ağırlıklı olarak webden okuyuculara ulaşan Hekim Postası ATO’nun kesintiye uğramadan yayın hayatını sürdüren en uzun soluklu yayını olma gururunu yaşıyor.