Gözaltı süreçlerinin, gittikçe işkenceye dönüştüğü gözlenmektedir

Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu gözaltı süreçlerinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı.30 Ocak 2018 tarihinde  gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyeleri ve 09 Şubat 2018 tarihinde  gözaltına alınan ve halen tutuklu bulunan TTB Toplum ve Hekim Dergisi Editörü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun gözaltı sürecine dair deneyimleri ile ATO İnsan Hakları Komisyonuna yapılan  hak ihlalleri ile ilgili başvuru ve şikayetlerin değerlendirilmesi sonucu oluşturulan rapor, 14 Mayıs 2018 Pazartesi günü Ankara Tabip Odası’nda düzenlenen basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

Açıklamaya Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç, Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. Gül Bakır, Dr. Arif Müezzinoğlu,  ATO İnsan Hakları Komisyonu üyeleri  ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri  Dr. Metin Bakkalcı katıldı.

ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı tarafından okunan açıklamada;  “Gözaltı süreçlerinin, alıkonulma ortamı ve yöntemi bağlamında, insan hakkı ihlalleri ile birlikte gittikçe işkenceye dönüştüğü gözlenmektedir” ifadelerine yer verildi.

Gözaltı sürecinde yaşanan hak ihlallerinin değerlendirildiği açıklamada gözaltı sürecinin daha çok bir toplama kampı niteliği taşıyan ortam ve koşullarda yürütüldüğü belirtildi.  Bu ortamda mahremiyet içerisinde “avukata erişim hakkı” ve “insan haklarına uygun şekilde muayene olma hakkı”nın yanı sıra  gözaltı ortamının ışıklandırmasının uygun olmaması, nezaret alanının büyüklüğünün ortamdaki kişi sayısının sağlıklı şekilde yaşamasına uygun olmaması, günlük ihtiyaçlar için kullanılan gereçlerin temizliğinin uygun olmaması ve bireylerin hijyeni için uygun şartların sağlanmaması gibi ihlallerin yaşandığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca gözaltı ortamının, Avrupa İşkence Önleme Komitesi’nin (CPT)   belirlediği  standartlar ile Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları bağlamında gözaltında olanlar için uygulanmak zorunda olunan standartlara da aykırılık gösterdiği belirtilerek Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi bünyesinde “spor salonu” olarak anılan mekanda kişilerin alıkonulması sürecini işkenceye dönüştüren toplama kampı uygulamasının kınandığı ve bu uygulamaya derhal son verilmesi gerektiği bildirildi.