Hekimler sessiz kalmadı Hekim hatası değil yanlış haber!

Yazılı ve görsel basında yer alan “anne karnında unutulan amniotik bant’ konulu haberlerde amniotik bandın hekim hatasıyla anne karnında unutulan tıbbi bir malzeme gibi gösterilmesi karşısında hekimler duruma tepki gösterdi.

Hekim Postası

Yapılan haberlerde, 5 aylık gebe bir kadının geçen yıl yapılan sezaryen ameliyatında doktorların karnında “şerit bantı” unuttuğu, bu nedenle şimdiki gebeliğinin sonlandırılması gerektiği vurgulandı. Aynı haberde hastanın avukatı müvekkilinin söylediklerini teyit ederek ilk sezaryen ameliyatında müvekkilinin karnında ameliyat malzemesi unutan hekim hakkında suç duyurusunda bulunmayı ve tazminat davası açmayı planladığını belirtti.

Kamuoyunda geniş yankı bulan bu haberin hemen ardından olayın trajikomik bir yanılgı olduğu ortaya çıktı. Önceki sezaryende hasta karnında unutulduğu iddia edilen “şerit bantı”nın aslında şimdiki gebeliğe ait olan ve amniyotik bant adı verilen, hekim hatası veya ameliyat komplikasyonu ile hiçbir ilişkisi olmayan, nadir rastlanan bir tıbbi durumun hasta ve avukatı tarafından yanlış anlaşılmasından kaynaklandığı anlaşıldı.

TTB hekimleri hedef gösteren haberi kınadı

Hekimleri hedef alan haberler karşısında, Türk Tabipleri Birliği, 2 Aralık’ta yaptığı açıklama ile amniyotik bantın ne anlama geldiğini kamuoyu ile paylaşarak olayın bilimsellikten uzak, hekimleri hedef gösteren, araştırmacı habercilik ve etik ilkelere uymayan bir biçimde sunulmasını hekimlere dönük şiddetin bir parçası olarak gördüğünü ve kınadığını belirterek, hukuki süreci başlatacağını duyurdu.

Doğruluğu araştırılmadan, sadece hasta ve avukatının beyanıyla yapılan haberlerin hekimleri hedef göstermesi üzerine, kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına Ankara Tabip Odası ve Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği tarafından 3 Aralık’ta “Hekimleri Hedef Gösteren, Haber Niteliği Taşımayan Yanlış Açıklama” başlıklı bir basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Sekreteri Dr. Volkan Kurtaran, ATO ve TJOD üyesi, Dr. Cihangir Çakıcı katıldı.

“Sansasyonel açıklamalarda bulunmak gazetecilik değildir”

Ortak basın açıklamasını okuyan Dr. Vedat Bulut, “Basit bir araştırma dahi yapılmadan, haber değeri olmayan, sansasyonel açıklamalarda bulunmak gazetecilik değildir. Sadece hastanın ve avukatının beyanına dayanarak, kamuoyunda hastanın karnında bant unutulduğuna ilişkin yapılan açıklama hekimlik mesleğini değersizleştiren ve hekimi hedef gösteren mesnetsiz bir açıklamadır. Tamamen bilgisizce ve reyting uğruna yapılmıştır. Toplumun sağlığı için fedakarca çalışarak sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarının bu tür açıklamalar ile hedef gösterilmesini kabul etmiyoruz ve buna karşı sessiz kalmayacağız.” sözlerini kaydetti.

Dr. Bulut, sağlık alanında yapılan haberlerin doğrulanması için kanıta dayalı tıpla ilgili arama motorlarındaki yayınlardan faydalanılabileceği ya da olayın yaşandığı ildeki tabip odasına başvurularak sağlıklı bilgi alınabileceğini basın mensuplarıyla paylaştı.

“Bu tür haberlerin kimseye faydası yok”

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Genel Sekreteri Dr. Volkan Kurtaran da amniotik bant sendromunun vücutta unutulan yabancı bir cisim olmadığını, bunun hekim hatasıyla bağdaştırılamayacağını söyledi. Ameliyatı yapan doktor ve sonrasında hastayı gören hekimlerle de görüştüklerini kaydeden Dr. Kurtaran, “Bu tür yanlış, bir hekim grubunu yıpratıcı haberlerin hiç kimseye faydası yoktur. Dernek olarak bu konuyla ilgili yasal süreci başlattık.” diye konuştu.

Dr. Cihangir Çakıcı da hastaların yanlış yorumlarına karşı daha dikkatli haber yapmanın hem hekimleri hem habercileri zor durumdan kurtaracağını aktardı.

Yanlış yayınlar şiddeti körüklüyor

TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetinin arttığı günümüzde yanlış yayınlar nedeniyle hekimlerin, hastaların sabırsız ve  saldırgan davranışlarına maruz kaldıklarını anlattı. Araştırmacı, doğru haberciliğin kamusal sağlığı korumaktaki önemine değinen Dr. Güngör, kamusal sağlığın hekimler ve basının işbirliğiyle korunabileceğini sözlerine ekledi.

Aynı gün doğruluğunu araştırmadan haberi yapan haber ajansına ve haberi yayınlayan televizyon kanallarına tekzip yayınlamaları talebinde bulunuldu. Türk Tabipleri Birliği de 4 Aralık’ta olayı araştırmadan, müvekkilinden edindiği yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltan avukat hakkında Ankara Barosu Başkanlığı’na disiplin soruşturması başlatılması isteğiyle başvuru yaptı.