“Hücre Cezası Uygulamalarında Hekim Tutumu”

Son dönemlerde cezaevlerindeki disiplin cezalarının hücre cezası şeklinde infaz edilmesi ile ilgili hekim raporlarının tartışma konusu yapılması üzerine ATO İnsan Hakları Komisyonu “Hücre Cezası Uygulamalarında Hekim Tutumu”nun nasıl olması gerektiği konusunda bir açıklama yayımladı.

Sağlık hakkından yoksun bırakılmanın asla bir cezalandırma aracı olamayacağı belirtilen açıklamada, “Sağlık hizmetlerinin sunumu açısından; tutuklu ve hükümlülerin muayenelerinin de diğer hastalar gibi, kişilik haklarına saygı gösterilerek hekimlik sanatını uygulamaya elverişli koşullarda yapılması; hastaların ırk, dil, din, mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durum ile benzer farklılıklarının dikkate alınmaması; her türlü tıbbi müdahalenin hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle yerine getirilmesi temel kural olarak belirtilmiştir.” denildi.

Hekimlerin hastalarının farklılıklarına bakmaksızın her hastaya eşit yaklaşmak ve hastasının yararı doğrultusunda mesleki bilgilerini kullanmakla yükümlü olduğu hatırlatılan açıklamada  “Hekim hasta ilişkisi güven temeline dayalı bir ilişki olması nedeniyle öncelikle hastanın hekime yönelik güvenini zedeleyici bir tutum ve davranıştan hekimin kaçınması gerekir.” ifadelerine yer verildi.

Gerek ulusal, gerekse uluslararası belgelere atıf yapılan açıklamada, “Tıp mesleği, yaşam ve sağlığa erişim hakkı boyutunda hekimlerin hastalarıyla sadakate ve güven ilişkisine dayalı özel bir ilişkiyi gerektirdiğinden, hekimlerin mesleğin temel ilkelerini zedeleyecek ve hastalarının sağlığını bozacak uygulamalar içinde yer alması düşünülemez. Bu nedenle hekimlerin disiplin ve ceza amaçlı kurul ve uygulamalar içinde yer alması, bu süreçlere katılması etik ilkelere aykırıdır.” bilgisine yer verildi.