“Hudut ve Sahiller”de Skandallar Bitmiyor

Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü yeni iddialarla gündemde.  Basına yansıyan haberlere göre kurumda 2008-2013 yılları arasında yapılan 10 milyon TL’lik vurguna ilişkin soruşturma hala tamamlanmadı.  Vurgunun devam ettiği ve buradan elde edilen paranın Menzil Cemaatine aktarıldığı ileri sürüldü.

Hekim Postası

Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Hudut ve  Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nden kötü kokular yükseldiği Ankara Tabip Odası tarafından 28 Eylül 2013 tarihinde düzenlenen basın toplantısında gündeme getirildi ve kurumun düzenlediği ihalelerde ve banka promosyonu paralarının harcanmasında usulsüzlükler olduğu  kamuoyuna duyuruldu. Sağlık Bakanlığı Teftiş Denetleme Kurulunun denetleme birimi olmaktan çıkarılmasıyla yolsuzlukların önünün açıldığı ifade edilen açıklamada dönemin Bakanlık Müsteşarı Dr. Nihat Tosun’un da konu olduğu hukuksuzluklara yer verildi. Bakanlık Müsteşarı Dr. Tosun’un akrabası Dr. İbrahim Şentürk’ün Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne atandığı belirtilen açıklamada, bu dönemde genel müdürlük bütçesinden Müsteşarın akrabaları Rahman Tosun ve Şenel Tosun’a uçak bileti aldığı haberlerinin basına yansıdığı hatırlatıldı. İbrahim Şentürk hakkında yürütülen soruşturmaların sonlandırılmadığına dikkat çekilen açıklamada maliye bakanlığı müfettişlerinin genel müdürlüğün Ziraat Bankasındaki promosyon parası hesaplarında kuşku verici hareketler tespit ettiği ve resmi yazıyla genel müdürlüğe sorulan konunun bu sayede belgelenmiş olduğu belirtildi. Aynı toplantıda,  kurumun cihaz alımı yoluyla da kamuyu zarara uğrattığı beyan edildi. ATO usulsüz harcama iddialarıyla ilgili adı geçen yetkilerden kamuoyunu aydınlatmalarını istedi. Sağlık bürokratları ise tatmin edici bir açıklama yapmadıkları gibi Müsteşar Nihat Tosun ATO’ya tazminat davası açtı.

ATO’nun ortaya koyduğu iddialar basına yansıyan haberlerle doğrulanmaya başladı. Hürriyet Gazetesi’nde 20 Eylül 2014’te yer alan “Hudut Parası Baldıza Akmış” başlıklı haberle yıllık bütçesi 150 milyon TL civarında olan kurumun bütçesinden tatil, seyahat, eşya alımı gibi birçok özel harcama yapıldığı ortaya çıktı.

Vurgun raporlarla belgelendi

2014 yılının Aralık ayında ise Cumhuriyet Gazetesi’nde bakanlık denetçilerinin yaptığı inceleme sonucu hazırladıkları raporlar yer almaya başladı. Haberlerde  kurumda yapılan ihalelerin, AKP İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın kurucularından olduğu İNKUR adlı şirkete verilmesi için yapılan siyasi baskıya direnen dönemin genel müdürünün  istifaya zorlandığı, istifa etmeyince görevinden alındığı bilgisi yer aldı. İNKUR’un aldığı ihale için verilen yürütmeyi durdurma kararının bakanlığa tebliğ edildiği halde uygulanmadığı, İNKUR’un aldığı her ihalede yüzde 20 iş artırımı yapılarak şirkete haksız kazanç sağlandığı, kamunun göz göre göre zarara uğratıldığı da bu raporlarla belgelendi.

13 Kasım 2014 tarihli raporda ağır suçlamalar yöneltilen Bakanlık Müşaviri Ahmet Hamdi Bozgan ile eski Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü İbrahim Şentürk’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda bürokrat hakkında nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma suçlamasıyla istenen soruşturma izni de dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun izniyle 26 Kasım 2014’te verildi.

Aralık ayında ATO da kurumda 2008-2013 yıllarında değişik hastanelere “Cyberknife” adı verilen radyoterapi cihazlarının alınmasıyla ilgili başka bir usulsüzlüğü daha duyurdu.

Cemaat ilişkisi gündeme getirildi

Tüm bu usulsüzlüklerin odağındaki kurumla ilgili bir iddia da Aydınlık Gazetesi tarafından  Ağustos 2017’de ortaya atıldı. Gazetenin haberinde 2008-2013 yılları arasında yapılan 10 milyon TL’lik vurguna ilişkin soruşturmanın hala tamamlanmadığı, vurgunun devam ettiği ve buradan elde edilen paranın Sağlık Bakanlığı’na yerleştiği iddia edilen Menzil Cemaatine aktarıldığı bilgileri yer aldı.

Habere göre dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun talimatıyla başlatılan soruşturmada yapılan vurgun gün yüzüne çıkmıştı. Bunun üzerine harekete geçen Maliye Bakanlığı, dosyaları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iletti. Ancak şüpheliler 2013/122860 sayılı dosyaya Danıştay’a başvurarak itiraz ettiler. Danıştay ise süreci soruşturmak için Sağlık Bakanlığı’ndan ilgili evrakları talep etti. Sağlık Bakanlığı’nın gerekli evrakları halen Danıştay’a teslim etmemesi ise yargı sürecinin uzamasına neden oldu. Aydınlık’ın ulaştığı bilgilere göre Danıştay kararını bekleyen Cumhuriyet Savcısı yazdığı 4 yazı ile kurumu uyardı ancak gerekli adımların atılmaması nedeniyle savcı dosya ile ilgili işlem yapamadı.

Devletin zararı 65 milyon TL

THSSGM’deki soruşturmanın ardından görevden alınan genel müdürün yerine hâlâ kimse atanmadı. Ancak Genel Müdür Vekilliğini Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı’nın kardeşi AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın eşi Osman Kan yürütüyor. Aydınlık’ın ulaştığı kaynakların iddiasına göre ise kurumda geçmişte uygulanan yolsuzluklar halen devam ediyor. Fakat kurumun bankalar ile olan faaliyetlerinde dikkatli davrandığı ifade edildi.  Haberde, vurgunun asıl boyutunun  geçmişte müfettişlerce “Bu işin ucunun büyük yerlere dayandığı ve bir cemaate uzandığı” endişesiyle gizlendiği belirtildi.  Vurgunun boyutunun 24 milyon TL civarında olduğu ve kurum üzerinden yapılan ihaleler de işin içine katıldığında devlete verilen zararın 65 milyon TL’yi bulduğu ileri sürüldü.

Akdağ döneminde soruşturmanın seyri değişti

Haberde yer alan en çarpıcı nokta ise vurgundan gelen büyük payın Menzil Cemaati yapılanmasına aktarılması oldu. Yakın zamanda görevi devreden eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın uzun dönemden beri yakın arkadaşı olan ve söz konusu raporda ismi geçen Prof. Dr. Nihat Tosun’un da bu cemaat yapılanması içinde güçlü bir konumda olduğu da iddialar arasında yer aldı.  Habere göre soruşturmanın seyrinin değişmesi ve görevden alınan kişilerin birçoğunun geri dönmesi ise Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yeniden göreve dönmesiyle başladı. Kaynakların iddiasına göre adı sık sık Menzil Cemaati’yle anılan Akdağ göreve gelir gelmez soruşturmaya el attı, görevden atılanların birçoğu Temmuz 2016’da yeniden göreve alındı. Sağlık Bakanlığı görevini devralan Ahmet Demircan’ın bu konuda adım atıp atmayacağı ise merak edilen konular arasında.