İtirazım Var

Paylaş:

Dr. Burhanettin Kaya

Hekim Postası Yayın Kurulu Üyesi 

Bir düşünce ya da kararı benimsemeyerek karşı çıkma olarak tanımlanıyor “itiraz”. Söylenecek söz, karşı söyleme… Söylenecek sözü olan ve söyleneni benimsemeyen herkesin hakkı olan bir edim, bir eylem itiraz. Yalnızca söylenene değil,  söylenmeyene de bir karşı çıkış. Yapılana, yapılmayana.  Bu anlamda insan olmanın, birey olmanın ve özgür olmanın bir eylemi itiraz. Hukuksal bir durum. Amerikan mahkeme filmlerinden anımsarsınız. İddia makamı ya da savunma bir şeyler söylediğinde diğeri “itiraz ediyorum” der. “Objection/obcekşın”. Yargıç kimi zaman itirazı kabul eder kimi zaman ise reddeder. Peki, nedir bunun belirleyeni? Neye göre yapar bunu? Yargıcın öznelliği midir? Ya da bu öznellik yalnızca onun bireysel kanaatlerini mi içerir? Söylenen sözün gerçekliği, doğruluğu ya da akla uygunluğudur itirazı kabul ettiren ya da reddettiren. İtirazın geçerli olduğunu gösteren açık ve somut verilerin varlığıdır.

Arabesk müziğin kült isimlerinden olan ve özyaşam öyküsüne bakıldığında travmaları ve onu zorlayan hayata karşı isyanları, itirazları bulunan Müslüm Gürses de  “itirazım var” şarkısının bazı sözlerinde, kendi dilince vurguluyor bu karşı çıkışın haklılığını.

İtirazım var bu zalim kadere
İtirazım var bu sonsuz kedere
(…)
Yaşamadan ölmeye
İtirazım var
Ben hep yenilmeye mahkûm muyum?
Ben hep ezilmeye mecbur muyum?
İtirazım var bu yalan dolana
(…)

Yalan dolu gözlere
Durulmamış sözlere
Dost olmayan yüzlere
İtirazım var
(…)

Kader değil ama kader gibi sunulan bu siyasal sürece itirazım var.

İtirazım var karamsarlığa, kabullenmişliğe, boyun eğmeye, umutsuzluğa… Ve daha bir sürü şeye… Zorunlu değiliz yenilmeye,  ezilmeye, ölmeye, susmaya, suskunlaşmaya…

İtirazım var insanların özgürce kendini ifade etmesine engel olan bu düzene,

İnsanları yakan, yıkan, yaralayan, aç bırakan, sömüren, öldüren, yozlaştıran, yabancılaştıran, ötekileştiren… Ve daha bir sürü şeye…

İtirazım var insanları haksız yere işinden eden, üniversitesinden koparan, ailesinden koparan, yaşamından koparan, özgürlüğünü elinden alan sürece. Kendi ülkesinde özgürce yaşamasına ve kendini var etmesine engel olan. Yolsuzluğa, hırsızlığa, yalana, dolana, talana… Ve daha bir sürü şeye…

Benim itirazım yetmez, hepimizin itiraz etmesine gerek var. Onurlu, erdemli, özgür, adil,  eşit, demokratik ve daha birçok güzelliği, birçok değeri içeren; savaşsız, şiddetsiz, sömürüsüz, işkencenin ve kötü muamelenin olmadığı, yoksulluğun yok olduğu, tüm canlıların mutlu olduğu, ormanların bitkilerin, ırmakların nehirlerin denizlerin göllerin bizimle huzur bulduğu bir dünya düşü olan herkesin. Bir dünyanın, bir ülkenin, bir halkın, halkların, kadınların, çocukların, yaşlıların, gençlerin. Geçmişi üretenlerin ve geleceği yaratanların, emekçilerin. Geleceğin sahiplerinin…

Onur ve erdemle…

İtirazımız var. Duyun sesimizi, sesimizi duyun, sesinizi çıkarın.