*Küresel tehlikeler çağı

Paylaş:

Dr. Cavit Işık Yavuz
TTB Halk Sağlığı Kolu

Günümüzde bulunduğumuz dönem “Küreselleşen sağlık tehlikeleri çağı.” Bir yandan yeni ortaya çıkan enfeksiyon hastalıklarının, diğer yandan da “geri dönen”; yani var olan ama azalmış enfeksiyon hastalıklarının yeniden ortaya çıktığı çağ. İklim krizinin etkilerinin belki de en üst noktaya çıkacağı çağ. Elbetteki yoksulluğun, eşitsizliğin, hava kirliliğinin, kronik hastalıkların, şişmanlığın, göç ve göçmenliğin, çatışma ve savaşların da küreselleştiğini unutmadan. Küresel sağlık etkilerinin ve hızın çağı. 
İşte yeni koronavirüs hastalığı da bu dönemde karşımıza çıktı. Tıpkı 21. yüzyılın ilk yirmi yılında ortaya çıkan diğer küresel enfeksiyon tehditlerinde olduğu gibi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu” ilan etmiş oldu. Daha doğrusu “Uluslararası Endişe Oluşturan Halk Sağlığı Acil Durumu”. 2005 yılında yürürlüğe giren Uluslararası Sağlık Düzenlemeleri kapsamında ilan edilen bu acil durumlar, son yirmi yılda adını sık duyduğumuz enfeksiyonlar nedeniyle ilan edildi. DSÖ verilerine göre sadece 2001-2016 yılları arasında 168 ülkede halk sağlığını tehdit eden binden fazla salgın ortaya çıktı. Bu dönemde “halk sağlığı krizine” yol açan dört hastalık küresel bir tehdit oluşturdu. Bunlar: SARS, (2003), Pandemik H1N1 (Domuz gribi, 2009), MERS-CoV (2012–2015), ebola (2014) idi. Şimdi beşincisiyle karşı karşıyayız: COVID-2019. 
Bunun yanında DSÖ’nün “küresel sağlık tehditleri arasında” da “pandemi” başlığına yer verdiğini görüyoruz. DSÖ, 2019 yılında küresel sağlığı tehdit eden 10 başlık sıralarken dört başlıkta enfeksiyon hastalıklarına yer veriyor: Küresel grip pandemisi, ebola ve diğer tehlikeli enfeksiyon etkenleri (zika, nipah, MERS, SARS başlıcaları), Dang Humması (Dengue Fever, sivrisinek aracılığıyla bulaşan bir virüs hastalığı) ve HIV. Dolayısıyla bir “pandemi” olasılığını hep gündemde tutuyor.
‘Hastalık X’ Listede 
DSÖ’nün bir de “öncelikli hastalıklar listesi” var. Bu liste ilk olarak 2015 yılında yayımlandı ve salgın potansiyeli nedeniyle halk sağlığı acil durum riski taşıyan hastalıkları ve bu hastalıklara yönelik araştırma ve incelemeleri öncelemeyi kapsıyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, ebola virüs ve Marburg virüs hastalığı, Lassa ateşi, MERS-CoV ve SARS, nipah virüsü hastalığı, Rift Vadisi hastalığı, zika hastalığı ve “Hastalık X”. Bu “Hastalık X” terimi ile kastedilen, “ciddi bir uluslararası salgın oluşturan ve bilinmeyen bir patojenden kaynaklanabilecek hastalık”. Kim bilir belki de liste güncellendiğinde listenin yeni üyesi COVID-2019 olacak.
Hızlanan yaşam, uzlaşım, etkileşim, küreselleşen birçok olgu ile birlikte enfeksiyon hastalıklarının da hızla yayılımı söz konusu artık. Bu durumun ciddiyeti elbetteki yayılıma konu olan enfeksiyon etkinin ve yol açtığı hastalıkların özellikleriyle yakından ilişkili. Yayılım hızına ilişkin endişelerin de temel kaynağını ABD Hastalık Kontrol Merkezi’nin şu cümlesi özetliyor: “Bir patojen, uzak bir köyden 36 saat içinde tüm kıtalardaki büyük şehirlere gidebiliyorsa, ulusal güvenliğimize yönelik tehdit her zamankinden daha büyüktür. Bu konuda riski artıran faktörler arasında önemli faktörlerden biri de zayıf halk sağlığı yapıları”. Yeni yüzyıl yeni tehlikelerle geliyor ve halk sağlığı kavramı ve bilimi geçmişten geleceğe önemini arttırarak sürdürüyor. İklim krizi ve pandemiler, bu yüzyılın yeni halk sağlığı tehditleri arasında ilk sıralarda. 
*6 Nisan 2020 Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanmıştır