Medipol Yönetmeliğine Karşı Ortak Adımlar

Ankara Tabip Odası Ankara’daki muayenehane hekimleri ile birlikte muayenehane hekimlerinin çalışma koşullarını kısıtlayan yönetmeliğin iptali için birlikte hareket ediyor.

Hekim Postası

Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte  6 Ekim 2022’de yapılan değişiklikle muayenehane hekimlerinin mesleklerini yapabilmeleri özel hastaneler ile sözleşme şartına bağlandı.

Mesleğini bağımsız olarak sürdürmek isteyen hekimlerin önüne engel koyan, yönetmeliğe karşı 19 Ekim 2022’de muayenehane hekimlerinin de katılımıyla ATO’da basın açıklaması düzenlenerek 7 bin muayenehane hekiminin çalışmasını kısıtlayan bu yönetmelikte kamu yararı bulunmadığı dile getirildi. Ardından sürece ilişkin yapılabilecekler 13 Aralık’ta ATO yönetimi, ATO Hukuk Bürosu avukatı ve çok sayıda hekimin katıldığı çevrim içi toplantıda ele alındı.

Hekimlerden gelen tepkiler üzerine yönetmelikte 7 Ocak 2023’te bir değişikliğe gidilse de yönetmeliğin özü değişmedi.  Düzenleme ile ilgili ATO Hukuk Bürosu bir bilgi notu yayımlayarak yönetmelik değiştirilene kadar mücadelenin süreceği ancak bu süre zarfında özel hastaneler ile sözleşme yapmak durumda kalan hekimlerin hak kaybı yaşamaması için sözleşmelerinin ATO avukatları tarafından inceleneceği duyuruldu.

Yönetmelik gereği özel hastaneler tarafından reddedilen bir bebeğin hayatının riske girmesi üzerine 17 Ocak’ta ATO’da yapılan basın açıklaması ile durum kamuoyuyla paylaşıldı.  Bu toplantıda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç yönetmeliğin yayımlanmasından kısa bir süre sonra başından geçen olayı özetleyerek; kalple ilgili sağlık sorunu olan bebeğin boş yatak olmasına karşın  o hastane ile sözleşmesinin olmaması nedeniyle hastane tarafından reddedildiğini açıkladı.

Son olarak 26 Ocak 2023 günü ATO’nun Bakanlık önünde düzenlediği basın açıklamasında muayenehane hekimleri önlüklerini ve eldivenlerini atarak yönetmeliğe yönelik tepkilerini gösterdi.

Yönetmelikle İlgili Ne Dediler

Kadın Doğum Uzmanı Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç: Burada çok ağır bir mağduriyet söz konusu. Çünkü biz her zaman başımıza ne geleceğini bilmiyoruz. Bizim branşımız oldukça sürprizlere açık. 26 haftalık bir gebe ile karşılaştınız, kaç tane yeni doğan yoğun bakım ünitesi o bebeği kabul ediyor Ankara’da, bir fikriniz var mı? Bir tane bebeği kurtardığınızda –böyle kurtarılmış bebekler var- bunun sizde yarattığı mutluluğun farkındalar mı acaba? Eğer siz tüm hastaneleri standardize edemezseniz o zaman siz hekimi tek hastane ile çalışmaya nasıl zorlarsınız? Hekimi değil, hastayı tek hastaneye yatmaya nasıl zorlarsınız? Bu yönetmelik, hem hekimlik haklarını hem hastaların haklarını hem de önümüzdeki kuşakların haklarını ihlal eden bir yönetmeliktir. İnsan sağlığının bir öneminin olmadığı ortadadır.

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mahir Özmen: Bu yönetmelikten ötürü herhangi bir vatandaşın başına gelecek her türlü zarardan sorumlu kişi Sağlık Bakanı ve yönetmeliği hazırlayan kişilerdir. Bu yönetmelik, 185 bin hekimin serbest çalışma özgürlüğünü elinden almıştır. 110 bin tıp fakültesi öğrencisinin umutlarını elinden almıştır. Biz 66 uzmanlık derneği olarak tabip odaları ve TTB ile birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Bu mücadele, hekimlerin Anayasadan kazanılmış hakkının elinden alınamayacağını herkese gösterinceye kadar sonlanmayacak.

Ankara Serbest Çalışan Kadın Doğum Hekimleri Platformu adına Dr. Tevfik Sipahi:  Tıp etiği konusunda kendi açımızdan yaptığımız hiçbir yanlışlık yokken, ruhsatlı muayenehane işletirken bir anda bu yönetmelikle muayenehaneleri düzgün işletemez hale geldik. Bir düzenleme yapıyorsanız, o düzenleme; sistemdeki arızayı gidermek üzerine olmalı, varsa eğer. Yoksa da kamu yararı üzerine yola çıkmanız lazım. Zincir hastanelerin dayattığı bir yönetmelikten kaynakladığı için bu olayda kimin kar edeceğini çok net görüyoruz. Kamu yararı yok. Hasta hakları konusunda da sıkıntı var. Tüm meslektaşlarımın bu sıkıntının geçeceğini bilmesini, yürütmenin durdurulması kararı verilmediği takdirde meslek odamızla birlikte sonuna kadar mücadele edeceğimizi bilmenizi istiyorum.

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Oktay Banlı: Bir sabah uyandık ve ameliyat yapma hakkımızın bizden alındığını gördük. Eğer bir hastane benimle bir anlaşma yapmaz ise bunca yıllık emeğim çöpe gidiyor. Serbest çalışabilme hürriyeti bu ülkede anayasal güvence altındadır. Eğer burası bir hukuk devletiyse yönetmeliğin kanunlara uygun olması lazım. Kamuda çalışan hekimlerin çalışma şartlarını düzeltmiyorsun, sağlıkta şiddeti düzeltmiyorsun, SABİM’i kaldırmıyorsun, 5 dakikada 1 hasta baktırıyorsun, insanlık dışı çalıştırıyorsun... Şirket kurarak hekimlerin hiçbir özlük hakkı olmadan patronların iki dudağının arasında çalışmasına, haftanın 6 günü çalışmasına göz yumuyorsun, bunları denetlemiyorsun sonra diyorsun ki muayenehanelere bir kaçış var bunu biz önleyelim. Çıkartılan yönetmelik muayenehanelere bundan sonra özel hastanelerden geçişi kaldırmak amacıyla çıkartılmıştır. 5-6 bin hekime siz susun madem ki açtınız bu sizin kazanılmış hakkınız olsun, gidin özel bir hastaneyle anlaşın denmiştir. Kendi adıma bir beklentim yok. Ben yeterince ameliyat yaptım. Ama bundan sonra hekimlik cazip olmaktan çıkacak, sıradanlaşacaktır, niteliksizleşecektir. İkincisi de kimse cerrah olmayacaktır.

Dr. Betül Bozkurt: Bu memlekete çok cerrah, çok doktor yetiştirdim. 30 yılda 60 yıllık çalıştım ve devletin bana verdiği hakla emekli oldum. Şimdi devlet bana bugüne kadar öğrendiklerini, edindiğin tecrübeleri kullanmayacaksın diyor. Sana kota getiriyorum, bakkal açabilirsin ama muayenehane açamazsın, açsan da ameliyat yapamazsın diyor. Hekimler köle değildir. Bu yönetmelik düzeltilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz.