Heykel ve seramiğe nazaran Türkiye’de az tanınan bir sanat dalı olan porselen boyamaya on beş yılı aşkın zamandır emek veren Dr. Zerrin Ateş, çalışmalarını Hekim Postası için anlattı.

Sibel Durak

Dr. Zerrin Ateş, Göz Hastalıkları Uzmanlığının yanında on beş yılı aşkın süredir sürdürdüğü porselen boyama çalışmalarıyla tanınan bir isim. Hacettepe Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalında uzmanlığını alıp Trabzon’da mecburi hizmetini tamamlayan Dr. Ateş, kamudan istifa edip muayenehane hekimliği yapmaya başlıyor. Bu dönemde yakın arkadaşları aracılığıyla porselen boyama eğitimlerinden haberdar oluyor. “Ben de yapabilir miyim diye merak ettim. Çünkü yeni bir şey öğrenmek çok hoşuma gidiyor. Ne öğrenebilirim, ne yapabilirim, ne üretebilirim fikri bende birçok konuda var. Kendimi sınamak için başladım, hani bir bakayım yapabilecek miyim diye” anlatıyor Dr. Ateş porselen boyamaya başlamasını. Tabii yakın çevresinden  “zaten çok yoğun çalışıyorsun, ne gerek var” sözlerini duyuyor ama o bunlara aldırmıyor. Çünkü onun aklında emekli olduğunda kendisine keyif verecek bir uğraş edinme fikri var.

Ankara’da küçük bir grupla birlikte Esin Alp’den dersler alıyor. Dört sene boyunca düzenli devam ettiği dersler sayesinde pek çok şey öğreniyor Dr. Ateş. Mesleğinin, emek verdiği sanata katkısını ise “Göz hastalıkları uzmanı olduğum için elimi denetleyebilme ve çok ufak hareketleri yapabilme yeteneğine sahip olmam boyama esnasında güzel sonuçlar çıkarmamı sağladı” diye anlatıyor.  Sadece bu dört yıl değil, porselen boyamaya başladığı on beş yıllık süreçte kendisini eğitmekten de asla vazgeçmiyor. Yurtdışında düzenlenen kongrelere gidiyor, yurtdışında gelen sanatçıların verdiği kurslara katılıyor, internet siteleri üzerinden yapılan çalışmaları takip ediyor.

187 parça eserle ilk kişisel sergi

Ortaya çıkan eserleri gördükçe yaptığı işten çok daha fazla keyif almaya başlıyor Dr. Ateş.  Elinde eserler birikmeye başlayınca bunları sergileme fikri doğuyor. İlk olarak ATO’nun 14 Mart Tıp Haftasında düzenlediği sergide yer alıyor. Sonrasında 187 parça eserle ilk kişisel sergisini Ankara Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi’nde açıyor. Sergiyi gezenlerin yaptığı yorumlar da verdiği emeklerin boşa gitmediğini gösteriyor ona.

Valizi porselen dolu

Oldukça pahallı bir uğraş olan porselen boyamaya başladıktan sonra Dr. Ateş, her yurtdışı seyahatinden valizi porselenlerle dolu dönüyor. Türkiye’de boyamaya dönük kaliteli porselen bulamamak en büyük sorunlarından biri çünkü. Bunun yanında kullanılan boyaların da bir çoğunu ya kendisi gittiğinde getiriyor ya da arkadaşları aracılığıyla yurtdışından getirtmek zorunda kalıyor.  Dr. Ateş, bu konuda tecrübelerini “Boyamaya yönelik olarak yurt içinde çok az kahve fincanı ve vazo var. Emek veriyorsanız, ileriye dönük kalıcı eser olsun istiyorsanız porselenin de iyi kalitede olmasını istiyorsunuz. Türkiye’de boyamaya yönelik iyi kalitede porselen ne yazık ki yok. Pahalı ama verilen emeğin sonucunda iyi porselenle çok güzel sonuçlar çıkıyor.” diye paylaşıyor.

Dr. Ateş’in kutu merakı

Porselen üzerine en çok manzara ve kuş çalışmak hoşuna gidiyor. İlerde büyük objeleri boyamak ve tepsi üzerine  harem görüntüsü çalışmak istediğini anlatıyor Dr. Ateş. Desenleri objenin büyüklüğüne göre bir yerden bakarak genel hatlarıyla kurşun kalemle porselene çiziyor.  Geri kalanını da hayal gücüyle şekillendiriyor.  Porselen boyamaya başladıktan sonra bakış açısının değiştiğini söyleyen Dr. Ateş, gördüğü nesnelerin fotoğraflarını ilerde kullanabilirim düşüncesiyle dosyalıyor.

Obje olaraksa kutulara karşı özel bir ilgisi var. Sırf kutularla bir sergi açma hayali kuruyor. Dr. Ateş, “ Belki içinde ne olduğuyla ilgili bir gizem taşıdığı için belki de içini açıp bakıvereyim hissi verdiği için hoşuma gidiyor.”diye ifade ediyor  kutulara merakını.

Hayali evinde ders vermek

Evine bir fırın alarak çalışmalarını sürdüren Dr. Ateş’in bundan sonra yapmayı planladığı işlerin başında eğitim vermek geliyor. Evinde küçük bir grupla bu yıl içinde derslere başlayacağını söylüyor Dr. Ateş. İlerleyen zamanlarda ise  porselen boyamaya gönül veren kişilerin Türkiye’de bulunmayan porselen ve boyaları  temin etmelerini sağlamayı ve porselen boyamayı öğreten Türkçe videolar çekmeyi istiyor.

Dr. Ateş, yaptığı işi “Sabır ve emek işi. Bir de çok dinlendirici. Porselen  boyarken başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Sadece renklere ve ahenge  konsantre oluyorsunuz . Çok dinlendirici.” diye tarif ederken sözlerini “ Doktorluk zor iş, sürekli şikayet dinlediğiniz ve üzüntünün içinde olduğunuz bir meslek. Bütün doktorların sanatla ilgilenmesini ben buna yoruyorum. Canlarını kurtarabilecekleri bir kapı orası. Soluk alıyoruz. Sanatla uğraşarak ruhumuzu  dinlendirmeye çalışıyoruz. O bakıma herkese  tavsiye ederim. “ diye tamamlıyor.