Resmi belgeler ATO’yu ve diğer meslek örgütlerini doğruladı
Meslek örgütlerinin tüm uyarılarına karşın yetkililerin görmezden geldiği Ankara’daki ishal ve su kirliliği sorunu resmi belgeyle de doğrulandı. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı tarafından Ankara Valiliği’ne gönderilen 19 Eylül 2014 tarihli yazıda Ankara ilinde ortalama sayıların çok üstünde akut gastroenterit vakası görüldüğü belirtildi.
Ankara Tabip Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi’nin 8 Eylül 2014 tarihinde yaptığı ortak basın toplantısında, Ankara ilinde ishal vakalarında Ağustos 2014’ten başlayarak bir artış olduğu yönündeki uyarıları haklı çıktı. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil Özkan imzasıyla 19 Eylül 2014 tarihinde Ankara Valiliğine gönderilen yazıda Temel Sağlık İstatistikleri Modülünden alınan verilere göre Ankara’da sudan kaynaklanan ishal ve karın ağrısı vakalarında ortalamanın çok üzerinde artış saptandığı belirtildi. İshal sorununa dikkat çektiği için “damacana lobiciliğiyle” suçlanan meslek örgütlerinin Ankara’nın içme suyuna ilişkin uyarıları da 18 ilçede içme-kullanma sularında çok sayıda kimyasal maddenin ve bakterinin yönetmelikte belirlenen sınırların üzerinde, serbest klor düzeylerinin ise yetersiz olduğunun tespiti ile doğrulanmış oldu.
Olayın ciddiyeti örtülmeye çalışılıyor
Meslek örgütleri 2 Ekim’de düzenledikleri ortak basın açıklamasında “Bu yazı çok açıktır, Ankara’da ishal söylediğimiz gibi patlamıştır. Ankara’da çok sayıda su numunesi içme ve kullanma suyu için kabul edilemez özelliklere sahiptir. Ankara halkı tam 18 ilçede kimyasal ve bakteriyolojik olarak kirli suları tüketmek zorunda bırakılmıştır. Her şey bu kadar net iken hala bu yazının “rutin” bir yazı olduğu ileri sürülerek olayın ciddiyeti örtülmeye çalışılabilmektedir. Bu, halkın aklıyla alay etmektir. Aslında rutin yani olağan görülen Halk Sağlığı Kurumunun bu yazısı değildir, neredeyse salgın boyutuna gelmiş bir durum olağan görülmekte, sıradanlaştırılmakta, toplum buna duyarsız hale getirilmek istenmektedir. Halkın sağlığının savunucuları olan bizler halk sağlığı sorunlarını sıradanlaştırmaya çalışan bu siyaset tarzının karşısında olmaya devam edeceğiz.” dediler.
Bilgiler ATO’dan niye saklanıyor?
Sözü edilen resmi belgenin basına yansımasının ardından 30 Eylül 2014 günü öğleden sonra Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı’nın hazırladığı bilgi notunun kamuoyuna Halk Sağlığı Kurumu’ndan değil Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in twitter hesabından duyurulmasını da eleştiren örgütler “Kurum adına açıklama yapma yetkisi Kurum Başkanı’nda olduğu halde, bu bilgi notu niçin Kurum tarafından açıklanmamıştır? Ankara Tabip Odası’nın su numune analiz sonuçlarını ve Ankara ilindeki gastroenterit sayılarını yetkili kamu sağlık idarelerinden istemesinin üzerinden neredeyse bir ay geçmiştir. Bilgi Edinme Kanunu’na göre tarafımıza bilgi verilmesi gereken süre çoktan dolmuştur. Niçin bu bilgiler halk sağlığı kendisine yasa ile verilmiş bir yükümlülük olan Ankara Tabip Odası’ndan saklanmaktadır?” diye sordular.