Sağlığı Saran Şiddet

Paylaş:

Sağlığı Saran Şiddet

Şiddet kavramı disiplinler arası bir kavramdır. Sebeplerini anmak için ekonomik, toplumsal, kül­türel, politik süreçlerin hepsi bir arada değerlen­dirilmelidir.

Şiddetin güç ve kaba kuvvet anlamı en yaygın kullanılan ifadesidir. Buna karşılık olarak şiddet denilince ilk akla gelen fiziksel şiddettir. Ne yazık ki gerek kadınlara gerek sağlık çalışanlarına yönelik fiziksel şiddet günbegün artıyor.

ATO Yönetim Kurulu olarak sağlıkta şiddet so­nucu yitirdiğimiz her candan sonra bu cinayetlerin münferit adli vakalardan ibaret olmadığını, sağlık sisteminin planlanma ve organizasyon yapısından kaynaklandığını belirttik. Sağlık ortamında her gün en az 30 sözlü veya fiziksel şiddet bildirimi yapılıyor. 5 dakika veya daha da altında muayene için hastalarımıza ayırdığımız zaman şiddete da­vetiye çıkarıyor. Sonuç ortada: İflas eden sağlık sistemi sağlıkta şiddetin artmasına zemin hazır­lıyor.

Sağlıkta Şiddet

İşe geliş ve gidiş sırasını da kapsamak üzere, işyerinde iş ile ilgili durumları kapsayan örtük veya açık tehdit, saldırı, güvenlik ve sağlığa dönük bütün durumlar işyeri şiddeti olarak ta­nımlanır. Sağlık alanında şiddet bir iş güvenliği sorunudur ve 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası kapsamında değerlendirilir. 6331 sayılı ya­saya göre işyerinde şiddet riski değerlendirmesi yapmak ve bu riskler için her türlü önleyici tedbiri almak işverenin sorumluluğundadır.

Şiddet ve Güven

Hastanelerde hekim ve hasta ilişkilerine ba­kıldığında şiddet olayından önce belli bir güven ilişkisinin olduğu, şiddet olayından sonra ise bu güven ilişkisinin zedelendiği görülmektedir. Şiddet, yaşamları kısaltır; acı çekmeye neden olur ve ya­şamı hasara uğratır.

Şiddet fiziksel de olsa, sözlü de olsa, davranışsal da olsa bir şekilde kurbanları üzerinde bir etki yaratmaktadır. Hekimler mevcut sağlık ortamı ve şiddet nedeniyle son 20-30 yılda çok yaralandı, hekimlik ruhlarını, kalplerindeki vicdanı saran kanser gibi şifa veren el olmayı yitirmeye ve de başka ülkelere göç etmeye başladılar bile.

TTB’nin “Sağlıkta şiddeti siz de kınayın, merkezi şikayet hatlarını kaldırın, sağlık kurumlarında güvenlik önlemlerini alın, destek hizmeti sağlayın, yığılmayı önleyerek acillerde sadece acil hastaların bakılmasını sağlayın, şiddeti uygulayanlara karşı yasal hükümlerin tam uygulanmasını sağlayın, sağlık kurumlarına silahla girilmesini yasaklayın” taleplerinin kolayca yapılabilecek mevzuat deği­şikliği ile sağlıktaki şiddeti azaltacağını biliyo­ruz.

Şimdilik hekimler dayanıyor, bu zor şartlarda sağlık hizmeti vermeye devam ediyor.

Çözümün hedefinde hekimler ya da sağlık sis­temi değil, sosyal ve ekonomik adaletsizliğin, toplumsal yapının ve hukuk sisteminin yeniden düzenlenmesini sağlayacak politikalar olduğu da göz önünde tutulmalıdır.

Son söz ,

Dayan iş ile.

Tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile, düş ile…