Zincir koptu şarbon görüldü
Bütüncül bir anlayışla ele alınmadığı sürece halk sağlığını korumanın mümkün olmayacağı, zincirin halkalarından birinin kopmasının salgınlara davetiye çıkaracağı son günlerde yaşanan şarbon vakalarıyla kendini gösterdi.
Et ve Süt Kurumunca kurbanlık olarak Brezilya’dan ithal edilerek Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel bir çiftliğe bırakılan 3959 büyükbaş hayvandan 60’ının telef olması üzerine inceleme yapan Gölbaşı Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri hayvanlarda şarbon hastalığı tespit etti. Şarbon tehlikesi nedeniyle Ahiboz ve Gülalan mahallelerinin içinde yer aldığı bölgede karantina ilan edildi.
ATO Heyeti bölgede incelemede bulundu
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Dr. Muharrem Baytemür ve Dr. Ercan Yavuz’dan oluşan bir heyet karantinaya alınan bölgeye giderek yaptıkları incelemeleri raporlaştırdı.
ATO heyetinin raporunda çiftlikte çalışan personelin ve Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin iş güvenliği önlemlerini aldıkları, kişisel koruyucu kıyafet giyindikleri ve 3M maske kullandıkları, İlçe Tarım ve Orman Müdürü, İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı ve Koruma Şube Müdürü ile birlikte veteriner hekimlerin şarbon tespit edildiği günden bu yana karantina başlattıkları ve ilgili mevzuat uyarınca önlemleri aldıkları bilgisine yer verildi.
Yetkililer ATO heyetine çiftlikten hayvan satışının bulunmadığı ve şarbonlu ürünlerin piyasaya çıkarılmadığı ifade etti. ATO heyeti yetkililerle görüşmelerin ve bölgede incelemelerin devam ettirilmesi, konunun uzmanı olan hekimler ve ilgili kurumlarla irtibata geçilerek, insan sağlığı yönünden çiftçilerde aşılamaların ve sağlık kontrollerinin yapılmasının sağlanması yönünde karar aldı.
Salgın üzerine meslek örgütleri ortak açıklama yaptı
Salgın üzerine Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Ali Karakoç, Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Oytun Okan Şenel, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Taydaş, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şube Başkanı Hüsnü Yıldırım, Tarım-Orkam Sen Başkanı Hüseyin Yıldırım ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Esin Şenol ile Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Necati Dedeoğlu’nun katılımıyla ortak basın açıklaması düzenlendi.
06 Eylül 2018 Perşembe günü yapılan basın açıklaması metnini ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut okudu.
Yaşananların temel nedenini hayvan denetiminin aksatılması ve karantina süresi uygulanmadan hayvanların yurda sokulmasına bağlayan Dr. Bulut “Gıda güvenliğinin sağlanmasında Veteriner Hekimler, Gıda Mühendisleri, Tıp Hekimleri, diğer sağlık çalışanları, çiftçiler ve örgütlerin tümünün birlikte ilgili bakanlıklar ve taşra teşkilatlarıyla işbirliğine hazır olduğu söylendi.
Açıklamada “Hayvan sağlığı hizmeti bir hekimlik hizmetidir ve hayvan sağlığı, hayvan varlığı ve gıda stratejik bir alandır. Tek sağlık konseptine uygun olarak sağlık personeli bir bütün olarak çalışmalı, özlük hakları konusunda da ayrımcılığa tabi tutulmamalı, bu alanda kilit meslek olan veteriner hekimlikte son zamanlarda yaşatılan etkisizleştirme hızla durdurulmalıdır. Resmi otoritenin daha güçlü ve etkin refleks gösterebilmesi için, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda boş bulunan veteriner hekim, gıda mühendisi ve ziraat mühendisi, tekniker ve teknisyen kadrolarına zaman zaman gündeme getirilen atamalar ivedilikle yapılmalıdır.” ifadelerine yer verildi.
Neoliberal politikalar öncesinde sağlık ocakları ve sahada görev yapan veteriner hekimlerin özellikle Kurban Bayramı öncesinde yoğun koruyucu hekimlik faaliyetleri yürüttüğü hatırlatılan açıklamada yerli hayvancılığı ithalatçı rejime kurban etmenin ve koruyucu hekimliği ve sağlık memurlarını sahadan çekmenin sorunun temel nedeni olduğu vurgulandı.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Taydaş yaşanan olayların son 16 yılda ülkenin kendine yeten canlı hayvan varlığının yok edilerek, ithalat rejiminin getirilmesinden kaynaklandığını belirtti. Taydaş, yetkilendirilmiş teknik personelin saha dışına itilmesinin yanında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Tarım ve Orman Bakanlığı olarak yeniden şekillendirilme sürecinde yaşanan teknik eleman yetersizliği, sahada teknik eleman görevlendirilmemesi ve Kurban Bayramı öncesi ihtiyacı karşılamak için uygulanan acele ithalat rejiminin bu kötü sonuca sebep olduğunu aktardı.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol şarbon konusundaki kaygıların haklı olduğunu belirterek “Bugün bunu konuşuyor olmak ayıp aslında. Batıda çok ama çok nadir görülüyor. Bizde zaten vardı demek bu anlamda aklayıcı bir süreç değil. Toplu yapılan bir ithalatta hiperendemik bir ülkeden alıyorsanız oradaki kontrollerin çok daha sıkı olması gerekiyor” sözlerini kaydetti.
Düzenlenen panelle şarbonun sebepleri tartışıldı
Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu tarafından 12 Eylül 2018 Çarşamba günü “Türkiye’de Şarbon Salgını-Neden çıktı? Ne boyutta? Ne yapmalı?” başlıklı panel düzenlendi. Oturum başkanlığını Dr. Ebru Basa’nın yürüttüğü panelin konuşmacıları; Dr. Mine Önal, Dr. Necati Dedeoğlu ve Dr. Ufuk Tansel Şireli oldu.
Dr. Necati Dedeoğlu, Türkiye’de veterinerlik hizmetlerinin çeşitli nedenlerle yetersiz kalması, Tarım Bakanlığı’nın hayvan hastalıkları ile ilgili bilgileri yayınlamamasının sonucu olarak hayvan sağlığı ve gıda güvenliği konularında ciddi sorunlar yaşandığını aktardı. Dr. Dedeoğlu sağlık hizmetlerinin özele kaydırılması, aile hekimliği sisteminin yanlışlığı, birinci basamak sağlık hizmetlerinin ötelenmesi, Sağlık Bakanlığı’nın ihbar, sağlık eğitimi, taramalar gibi koruyucu hizmetleri aksatmasının çok ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açtığını kaydetti.
Dr. Ufuk Tansel Şireli şarbon hastalığıyla ilgili bilgileri verdikten sonra canlı hayvan ithalatında karantina sürelerine uyulması ve veteriner sağlık raporu ile mecburi aşılama programları istenmesi gerektiğini aktardı.
Dr. Mine Önal da “İnsanlarda Şarbon hastalığının klinik bulguları ve tedavisi” başlıklı bir sunum yaptı.
İkinci incelemede önlemler azaltılmıştı
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Arif Müezzinoğlu ve Dr. Muharrem Baytemür’den oluşan heyet 13 Eylül 2018 tarihinde halka dağıtılmak üzere hazırlanan şarbon broşürleriyle birlikte tesisi ve çevre aile sağlığı merkezlerini ikinci kez ziyaret ederek gözlemlerini raporlaştırdı. ATO heyetinin yaptığı ikinci incelemede tesise dönen yol girişinde yer alan “Bu mahallede şarbon var” yazısına rastlanmadı. Daha önceki inceleme esnasında kapalı olan çiftlik girişindeki kapıda sıkı bir kontrolle karşılaşılmadığı ve içeriye rahatça girildiği belirtildi. Burada yapılan görüşmede yetkililerden 15 gün önce 60 olan itlaf edilen hayvan sayısının 160’a çıktığı, 20 gün daha hayvanların karantinada tutulacağı, sonrasında Et Süt Kurumu’na teslim edileceği öğrenildi. Yetkililer ATO heyetine şarbon tehlikesinin artık geçtiğini ifade etti.
Görüşmenin ardından Ahiboz ASM ile Gölbaşı’nda üç ASM’yi ziyaret edip aile hekimleri ve sağlık çalışanlarıyla görüşen ATO heyeti vatandaşlara dağıtılmak üzere ATO tarafından hazırlanan şarbon broşürlerini iletti.
TTB bu soruların yanıtlanmasını istedi
Konuyla ilgili TTB’den de bir yazılı açıklama geldi. Açıklamada “Tarım ve Orman Bakanlığı ve ilgili kurumu hasta hayvanları imha ettiğini ve her türlü yasal önlemin aldığını bildirmekle sorumluluktan kurtulamaz” denildi.
TTB, “bu hayvanların yasa ve yönetmelik hükümleri hiçe sayılarak şarbon basili taşımasına rağmen nasıl ithal edildiği, hangi gümrük kapısından geçirildiği, sorumlular hakkında yasal işlem yapılıp yapılmadığı, başka hayvan gruplarında şarbona rastlanıp rastlanmadığı, kurban pazarlarında satılan küçük ve büyükbaş hayvanların ilgili yönetmelikler gereği muayeneden geçirilip geçirilmediği, karantina uygulamasından dolayı uğranılacak ekonomik kayıpların nasıl telafi edileceği ve son bir ay içinde deri, akciğer ve barsak şarbonu şüphesi ile sağlık kurumlarına başvuran vatandaşların bulunup bulunmadığı” sorularının kamuoyunu tatmin edecek şekilde cevaplanmasını istedi.